Yorumcular ikiye ayrılmış durumda: Bir kısmı F.Bahçe'nin kötü oyunundan teknik direktör Daum'u sorumlu tutuyor... Diğerleri ise 'Futbolcuların hiç mi kabahati yok' diyor.
Ben birinci gruptanım. Futbolculardan önce Daum'u (ve elbette 'istikrar sağlayacağım' diye hocanın sözleşmesini uzatan Aziz Yıldırım'ı) eleştiriyorum.
Nedenini anlatmaya çalışayım. Soru: Futbolcular ne zaman suçlanır? Sahadaki 11 oyuncu, rakibi yenebilmek için 'kolektif' bir biçimde hareket etmek zorundadır. Dolayısıyla bir 'sistem' kurmak gerekir: Antrenmanlar... Taktik dersler... Rakiplerin izlenmesi... Sahadaki diziliş biçimi... Oyun içinde yapılan değişiklikler... Bunların tümü birden sistemi oluşturur.
Önce sistemi kurarsın, sonra da bu sisteme uygun oyuncuları sahaya sürersin. (Tabii eldeki futbolculara uygun bir sistem de geliştirilebilir.)
Ondan sonra da bakarsın: Kim kötü oynuyor, kim koşmuyor, kim formasının hakkını vermiyor, kim bencillik ediyor?
Yani: Futbolcuları eleştirmek için önce ortada bir sistem olması gerekir.
Tabii bir de yok yere kart gören, takımda ikilik çıkaran, uyumsuz, kavgacı, özel hayatına dikkat etmeyen, kulübü küçük düşüren futbolcular eleştirilir.
Bu açıdan baktığımızda F.Bahçe'de ciddi bir sistem sorunu olduğunu görüyoruz. O zaman da eleştiri oklarımızı futbolculardan önce sistemden sorumlu olan Daum'a yöneltiyoruz.