Turgut Yüksel ilgiyle takip ettiğim bir 'grafiker-karikatürist'. Çalışmalarını Radikal gazetesinden tanıyorum: Soyut, tuhaf, karanlık bir tarzı var. Sık sık satranç figürlerinin yer aldığı grafik-karikatürler yapıyor.
Bunlardan birini üstte görüyorsunuz: 'Kale' ile 'fil'in arasına, 'at'ın bulunması gereken yere bir market arabası yerleştirmiş. Bu grafik-karikatürü gördüğümde kendime sordum: Bu market arabasını kim kullanıyor: Kadın mı, erkek mi?
Cevabım: Elbette bir kadın!
Niye böyle düşündüm? Çünkü satrançta diğer tüm taşlar 'çizgisel', 'doğrusal' bir yol izler. Düz (kale) ve çapraz (fil ve vezir) gider. Sadece at garip bir yol izler: 'L' biçiminde hareket eder; 'bir düz-bir çapraz'.
Çizgisel hareket erkeğin alışveriş biçimine uygundur. Erkekler ne alacaklarına markete, dükkâna girmeden karar vermişlerdir. Giderler, satın alırlar ve çıkarlar.
Kadınların alışverişi ise karmaşıktır. Erkeğinki gibi doğrusal değildir. Duruşlarla, dönüşlerle, kararsızlıklarla doludur. Bu yüzden de 'at' en uygun taştır.
Ben bu görüntüyü böyle 'okudum'. Siz ne dersiniz?