ABD'nin en ünlü düşünürlerinden, 'Medeniyetler Çatışması' teziyle fırtınalar koparan siyaset bilimci Samuel Huntington, Akbank'ın davetlisi olarak yakında Türkiye'ye geliyor.
Harvard Üniversitesi profesörlerinden Huntington, 24 Mayıs günü Swissotel'de "Dünya Politikasının Güncel Dinamikleri, Küresel ve Bölgesel Gelişim Trendleri" başlıklı bir konuşma yapacak. Programa göre Huntington önce bir saat kadar konuşacak. Ardından tarih profesörü İlber Ortaylı'nın yöneteceği bir soru-cevap bölümü olacak. Son olarak da yine Akbank'ın desteğiyle Global Yayın Ajansı tarafından Türkçe'ye kazandırılan, "Biz Kimiz? Amerika'nın Ulusal Kimlik Arayışı" adlı kitabını imzalayacak.
Huntington, 'Biz Kimiz'de, hızla değişen dünyada ABD'nin geleceğini irdeliyor. Huntington'a göre ABD'yi ABD yapan Anglo-Protestan kültürü, politik özgürlük ve demokrasi ruhu dört koldan gelen bir meydan okumayla karşı karşıya:
1) Sovyetler Birliği'nin çözülmesi güvenlik açısından ABD'yi rahatlattı. Ancak bu durum ulusal kimliğe verilen önemi azalttı. Buna karşılık alt ya da çoklu kimliklere karşı bir ilgi artışı oldu.
2) Çokkültürlülük ve çeşitlilik ideolojileri Amerikan kimliğini, öz kültürü ve 'Amerikan Ruhu'nu erozyona uğrattı. Başkan Clinton'ın, ABD'nin baskın bir Avrupa kültürü olmadan da yaşayabileceğini kanıtlamak için üçüncü bir büyük devrime gereksinim olduğunu söylemesi bu erozyonun kanıtıdır.
3) Daha önceki göç dalgalarının üstesinden başarıyla gelen ABD, özellikle Latin Amerikalılar'ı sindirmekte zorlanıyor. Baskın Anglo-Protestan kültürü yeni değerlerle, dinlerle çatışmaya başladı.
4) İngilizce'nin birleştirici etkisi de güç kaybına uğruyor. ABD giderek iki dilli (diğeri İspanyolca) bir 'ulus' haline gelmekte.
Türkiye'de birçok kişi "Bizde ulusal kimlik krizi var, ABD'nin ise bu konuda tuzu kuru" diye düşünür. Mesela Türkiye Günlüğü dergisi son sayısını bu konuya ayırdı: "Milli Kimlik, Milliyet, Milliyetçilik: Sınırlar Zorlanırken." Huntington ise kitabında ABD'nin de başının dertte olduğunu gösteriyor.