Tinerci çocuklar, Beşiktaş'ta taksi bekleyen sunucu Seray Sever'den para istemiş. Vermeyince kızıp tartaklamışlar. O da çok korkmuş: "Gösteri çıkışında polis bekleyemez mi" diye soruyor.
Sadece o değil, hemen tüm İstanbullular yakınıyor: "Kent; hırsızların, gaspçıların, kapkaççıların cenneti haline geldi."

***
Bu noktada duralım. Ve önce Vali Muammer Güler'e kulak verelim: "Evet, suçta artış var. Ancak Batı metropolleriyle karşılaştırıldığında İstanbul'daki suç sayısı, nüfusa kıyasla devede kulaktır. Mesela Londra'da 2004'te 470 bin, Berlin'de ise 250 bin hırsızlık olmuş. İstanbul'da bu rakam yuvarlak hesap 40 bin kadar."
Vali Güler haklı! Her şeye rağmen bizde suç oranı düşük. Bu bakımdan şükretmeliyiz. (Tabii hızlı yükselişi de göz ardı etmeden...)
Ancak Vali Güler'in sözünü ettiği bir başka noktaya katılmam mümkün değil. "27 bin polisimiz var. Bir maça 5 bin polis verince sokaklar boşalıyor" diyor.
Niye katılmıyorum?
Çünkü asıl meselemiz 'gariban' suçlular değil; örgütlü suç grupları; yani çeteler. Bunlar gaspın, kapkaçın, hırsızlığın talimini yapıyorlar. Küçük çocukları eğitiyorlar. İşsizlerden eleman devşiriyorlar. Caddeleri, mahalleleri parselliyorlar. Onlar tipik 'işsiz' değil. Onların işi var: Çalmak, gasbetmek.
Bu çetelere karşı, sokağa 10 bin polis daha salsanız da bir işe yaramaz. Bugün mesela İstiklal Caddesi'nde sıkı kontrol var ama arka sokaklar yine başıboş durumda. Koskoca adam dert yanıyor: "Taksim meydanına 30 metre uzakta, sokak arasında, cep telefonumla konuşuyordum. Elimden kapıp kaçtılar. Takip etmeye korktum."
O halde: Çetelerle mücadele istihbaratla olur. 'İçeriden' bilgi alarak olur. Çaylakları, maşaları bırakıp reisleri yakalayarak olur.

***
Vali Güler'in talebi doğrultusunda polisin maddi ve manevi imkanları genişletilmeli mi? Evet, elbette. Peki polis sayısı artmalı mı? Tamam o da olabilir ama hangi tip polis?
Maça gidip taşkınlık yapan taraftara cop sallamayı bilen polisle çetelere karşı mücadele edilemez ki! Onlar tinerci çocukları kovalar, kavga edenleri ayırır, operasyonlarda görev alır.
Örgütlü suçu ise ancak örgütlü mücadele engeller. Bu savaş nitelik ile verilir, nicelik ile değil... İstanbul'un öncelikli ihtiyacı istihbarat toplayacak, bunu değerlendirecek ve fikir üretecek tipte polislerdir.