Alzheimer'le 10 yıldır mücadele eden 50 yıllık eşi Nebile Vardal'ı daha fazla acı çekmemesi için 2005'te öldürdükten sonra intihar eden eski Profilo Holding Genel Koordinatörü İhsan Vardal'ın mirasını İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne bıraktığı vasiyetnamenin iptali için, baldızı ve yeğeninin açtığı dava reddedildi. Böylece huzurevi ve alzheimer hastalığı için bakım ünitesi yapılması için üniversiteye milyonluk miras kaldı. Alzheimer hastası olan 50 yıllık eşi Nebile Vardal'ı acı çekmemesi için 18 Ekim 2005 günü öldürdükten sonra intihar eden eski Profilo Holding Genel Koordinatörü İhsan Vardal, tüm mirasını İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne bırakmıştı. İhsan Vardal, 4 Mayıs 2005 günü hazırladığı vasiyetnamede mirasıyla huzurevi ve alzheimer hastalığı için bakım ünitesi kurulmasını şart koşmuştu. Ancak Vardal'ın ölümünün ardından Nebile Vardal'ın 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açmıştı. Davada İhsan Vardal'ın 10 yıla yakın süredir çeşitli hastanelerde psikiyatrik tedavi gördüğünü, ilaçların etkisiyle aşırı sinirli, aşırı titiz olduğunu ve sürekli halüsinasyonlar gördüğünü öne sürülerek vasiyetnamenin iptal edilip, 1981'de yazdığı ilk vasiyetnamenin geçerli olması istendi. İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü ise Vardal'ın akıl zayıflığının bulunmadığının tespit edildiğini hatırlatarak davanın reddini istemişti. Yaklaşık 5 yıldır süren davada mahkeme son kararını verdi. Mahkeme bilirkişi raporlarıyla delillendirdiği dosyada, İhsan Vardal'ın hazırladığı vasiyetnamenin doğru olduğuna karar verip, davayı red kararıyla sonuçlandırdı. Ancak mahkeme heyeti kararında Özakın'ın başka bir mahkemede açtığı 'mirastan hak alma' davasında kazandığı yasal orandan yararlanmasını da uygun gördü. Vasiyetin iptali için dava açan Özakın, mahkemenin kararına itiraz ederek dosyanın Yargıtay'a gönderilmesini talep etti. Mahkeme, karara itiraz olunca dosyayı Yargıtay'a gönderme kararı aldı.
ÇOCUKLARI OLMADI
Dava dilekçesinde Vardal çiftinin hiç çocuklarının olmadığı vurgulayan Güner Özakın şunları söyledi: "Oğlum Selim Mert, onlara bir nevi evlat gibi olmuştur. Bir evladın görevleri neyse yerine getirmeye çalışmıştır. Aileye evlat hasreti çektirmemiştir. En büyük kanıt ise 1981'deki mirasını ona bıraktığına dair vasiyetnamesidir. Bununla yetinmeyip, Selim Mert'i evlat edinmek istemişlerdir. Selim Mert, kendi ailesini düşünerek bunu kabul etmemiştir" sözlerine yer vermişti.