10 yazar ile 110 bin kitabın öğrencilerle buluşmasını sağlayan '4.Yeşilyurt Kitap Yurdu' projesi kapsamında Malatya'ya gelen Yazar Selma Argon, Abdulkadir Eriş Güzel Sanatlar Lisesi konferans salonunda düzenlenen söyleşide öğrencilerle bir araya geldi.
Dedesi Mehmet Akif Ersoy'un vatanseverliğini, ülke sevdasını, çektiği çileleri şehir şehir dolaşarak anlatan Selma Argon'a '4.Yeşilyurt Kitap Yurdu' projesine destek verdiği için teşekkür eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, "Mehmet Akif Ersoy'un torunu olmak başka bir anlam, değer ve güzelliktir" ifadelerini kullandı.
Selma Argon'u Yeşilyurt'ta ağırlamaktan büyük onur duyduklarını belirten İlçe Kaymakamı Ali Sakar ise, "Her yazar farklı bir dünyadır, bizi farklı dünyalarda buluşturur. İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy'un emaneti Selma Argon'dan saklı kalmış bir ömrün zorluklarını dinleyeceğiz. Bugün kitabı değil yazarı okuyacağız" dedi.
"EN FAZLA ÖNEM VERDİĞİ ŞEY SAMİMİYETTİ"
Milli mücadelenin en büyük kahramanlarından olan, kaleme aldığı İstiklal Marşı ile milletin vatana, millete ve bayrağa olan sevdasını tüm dünyaya haykıran Mehmet Akif Eroy'un vatanperverliğini ve yaşam öyküsünü anlatan Selma Argon da, "Dedemin en fazla önem verdiği samimiyettir, kaleme aldığı şiirler ve marştan tutun da yazdığı kitaplarda ve dostlarıyla olan ilişkilerinde inandığı yolda asla ve katiyen sapmadan, eğilmeden, bükülmeden dosdoğru gitmesi samimiyetini ortaya koymaya yetmektedir. Kırgınlıkları olmuş ancak çabuk geçermiş, bildiğini çevresiyle paylaşır, bilmediğini de öğrenirmiş. Vatan ve millet sevdasıyla yanıp tutuşan Mehmet Akif Ersoy'un soyundan gelmek, böyle bir ailenin ferdi olmak benim için her zaman gurur olmuştur, kendimi şanslı hissediyorum" şeklinde konuştu.
Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Zaferini öğrendiği zaman ağladığını dile getiren Argon, "Çanakkale savaşının zaferle sonuçlandığını Enver Paşa Kuşçubaşı Eşref aracılığıyla dedeme iletmiş. 'Üstad Çanakkale geçilmedi' diyen Kuşçubaşı Eşref'in sözlerinden sonra donup kalan dedem gözlerinden yaşlar akarak Kuşçubaşı Eşref'e sarılarak hıçkıra hıçkıra ağlamış, hep beraber sevinç gözyaşları dökmüşler.
Dedem bu zafer haberinin ardından şükür namazı kıldığını duydum, hatta Kuşçubaşı Eşref namaza duran dedemin sürekli yerde yattığını görünce meraklanmış ve bakmış ki dedem dua ediyor. 'Allah'ım bu destan yazılmadan benim canımı alma' diyerek yalvarıyor. İşte bize rengarenk anlattığı, tablo halinde gözümüzün önüne serdiği Çanakkale şiirini necid çöllerinde yazıyor. O tarihi şiiri her okuduğumuzda gözümüzün önünde canlanan tablolar vardır. Ben bu yaşta hala hayretler içerisinde okuyorum, o nasıl ifadeler öyle, o nasıl Mehmetçiğine hiçbir şeyi layık görmez de Sevgili Peygamberimizin kucağına gönderir, Mehmetçiğimize bundan daha güzel bir hediye düşünülemez" ifadelerine yer verdi.