Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu'ndan onaylı yetki belgesi olan dalış merkezleri ve hocalarıyla çalışarak siz de bu heyecana ortak olabilirsiniz.
Tatil sırasında bile temel eğitimi tamamlamak mümkün. Türkiye suları, su altına merak duyanlara muhteşem görüntüler sunuyor. İşte tecrübeli dalgıç, eğitmen ve ünlü sualtı fotoğrafçılarının belirlediği Türkiye'nin en iyi on dalış noktası.
EN İYİ 10
1. Ayvalık Deli Mehmet - BALIKESİR
2. Kaş Kanyon - ANTALYA
3. Bodrum Küçük Reef - MUĞLA
4. Bodrum Büyük Reef - MUĞLA
5. Kaş Flying Fish - ANTALYA
6. Fethiye Afkule - MUĞLA
7. Minnoş Kayalığı - ÇANAKKALE
8. Kaş Besmi - ANTALYA
9. Sivriada - İSTANBUL
10. U20 Batığı - SAKARYA
DELİ MEHMET - AYVALIK
Kırmızı mercanları dünyaca ünlü
Ayvalık, adaları ve dalış noktalarıyla dalgıçların ilgi gösterdiği bir yer. Deli Mehmet dalış noktası, açık denizde, Kız Adası'na 200 metre mesafede. 2 tepesi var. Birincisi 19 metreden başlayıp 70 metreye, ikincisi 29 metreden başlayıp 70 metreye doğru iniyor. Burası Türkiye'deki kırmızı mercanların en yoğun ve en güzel olduğu bölge. Bu özelliğiyle dünyada da tanınıyor. Deniz böceği, müren, antias balıkları, orfoz, ahtapot, mığrı, gelincik balığı, karagöz sürüsü gibi birçok deniz canlısını burada görebilir, fotoğraf çekebilirsiniz.
KANYON - KAŞ
Pamuk batığını keşfedin
Bu bölgede 60 sene önce Mısır'dan pamuk getirirken fırtınaya kapılan ve batan bir geminin batığı var. Kanyon denmesinin nedeni şu; 2 duvar var burada. Gemi de bu duvarlardan birinin hemen bittiği yerde duruyor. Batık gemi 30'lu metrelerden başlayıp 40 metreye kadar ilerliyor. Gemiye pamuk batığı ya da Dimitri deniliyor. Geminin arka tarafı açık deniz tarafına doğru. Ön tarafı ise kanyon duvarına doğru. Panaroması çok güzel. Bu nedenle burası çok popüler. Kanyonun ilk başlangıç noktasında 22 metre derinliğinde küçük bir mağara girişi var. Sualtı fotoğrafçıları geniş açı ile batığı görüntüleyebiliyor.
KÜÇÜK REEF - BODRUM
Ege'nin tüm balıkları burada
Burası Büyük Reef'in 200 metre kadar Bodrum yönünde yer alıyor. Tepesi 5-6 metre, dört tarafı da 7-8 metrelerden itibaren dik olarak derinleşiyor. Bodrum Küçük Reef, tabanı 28-30 metre derinliğe ulaşan bir sığlık. Büyük Reef'te görülen orfoz, lahos, sinarit, müren, ahtapot gibi tüm su altı faunası burada da görülebilir. Bodrumlu dalış okullarının çok rağbet ettiği bu bölge Ege'nin çok ve çeşitli balık türlerini barındırıyor.
BÜYÜK REEF - BODRUM
Karşınıza barakuda ve kaplumbağa çıkabilir
Bodrum'a 20 dakikalık tekne mesafesinde, tepesi 4 metre olan bir sığlık burası. Bodrum, Gümbet ve İstanköy (Kos) taraflarında kademeli olarak, Karaada tarafı ise duvar şeklinde derinleşiyor. Sığlık çevresi 28-32 metre derinliğe ulaşıyor. Sığlık üzerinde ve eteklerde bir tür antik testi anlamına gelen amfora parçaları görülebiliyor. Dalış sırasında akya, orfoz, lahos, sinarit, müren, ahtapot ile karagöz ve sarpa sürüleri size eşlik ediyor. Şanslıysanız barakuda ya da kaplumbağa görebiliyorsunuz.
AFKULE - FETHİYE
Renk cümbüşü
Fethiye limanından yaklaşık bir saatlik tekne yolculuğu sonrası ulaşılan koy, dalgıçlar kadar şnorkel dalıcılarının da uğrak yeri. Afkule olarak adlandırılmasına karşın, dalış merkezlerince Türk Hamamı veya Alaaddin's Cave olarak da biliniyor.
Fethiye'nin en popüler dalış noktası. Dalış girişi koyun ucundaki mağaralardan başlıyor. 27 metrede başlayan büyükçe giriş, kayaların üzerindeki birçok renk ile karşınıza çıkıyor. Dipteki kuma ulaşmak için 40 metreye inilmesi gerekiyor. Girişi yüzeye yakın olan ikinci mağaraya ise büyükçe bir delikten geçilerek ulaşılıyor. Bu mağaraya da Türk Hamamı deniliyor.
Berrak sularda karşınıza eşkina sürüleriyle orfozlar çıkıyor.
FLYING FISH - KAŞ
İtalyan savaş uçağı
Burası Yunan adası Meis'in tam karşısında. Tepesi 6 metre ve aşağıya doğru genişleyen bir reef. Otuzlu metrelerde karşılaştığınız lagos ve orfozlarıyla ünlü. 55 metrede 2. Dünya Savaşı'ndan kalma üç motorlu bir İtalyan keşif uçağı batığı var. Popüler dalış noktalarından biri çünkü çok balık var. Grida gibi Akdeniz'e ait balıklar burada bolca görülüyor.
MİNNOŞ KAYALIĞI - SAROS
Deniz tavşanları
Saros Körfezi'nin güneyi, Gelibolu'nun kuzey kıyısı olan bölge, haritalarda Güvercin Kayalık diye tanınıyor. Bulunduğu nokta kıyıya ortalama 100 metre uzaklıkta küçük bir kayalık adacığı. Körfezin denizi kendi kendini yenileyen bir deniz olduğundan akıntıların en hareketli olduğu bölge burası aynı zamanda. Zengin canlı çeşidiyle de dikkat çekiyor. 3-55 metre arasında balkon balkon inen bir derinliği var. Burası ayrıca soğuk su mercanları açısından da zengin bir bölge. Deniz tavşanları Türkiye'de çeşit olarak en fazla burada bulunuyor. Orfoz, ahtapot, lagos, müren gibi türlere de rastlanıyor.
BESMİ - KAŞ
Bir yanda tarih bir yanda balık
Burası da Yunan Meis adasının karşısında yer alıyor. Büyükçe bir kayalık diyebiliriz. 2 tarafı var. Güney tarafından uzanan bir reef'i bulunuyor. Özellikle reef'in uç kısmı balık açısından çok canlı bir bölge. Kuzey tarafında, 35 ve 40 metre arasında ise amforalar var. Buranın özelliği bir tarafta tarihi keşif yapabilme şansınızın olması bir tarafta Akdeniz'e ait canlıları bolca bulabilmeniz.
SİVRİADA - İSTANBUL
Şehre yakın bir cennet
Marmara'nın temizliğini kaybetmiş soğuk suları, azalmış canlı yapısı dolayısıyla dalış için pek tercih edilmiyor. Fakat Sivriada'nın özellikle güneydoğu tarafındaki '67 Taşı' olarak bilinen bölgesi, dalış profili, akıntı olmayan yapısıyla Türkiye'nin popüler dalış noktalarından biri. Kırmızı mercanları ve amfora kırıklarıyla sualtı fotoğrafçıları için renkli fotoğraf imkanları sunuyor. Özellikle İstanbul ve çevresinde yaşayanlar bölgeyi günübirlik dalış yapmak için tercih ediyor. Ancak sportif dalış limitleri dışında kaldığı için bu bölgede 30-35 metreden sonrasına dalış izin verilmiyor.
KARASU U20 BATIĞI - SAKARYA
Geçmişe ışık tutan hazine
İlk kez 2008 yılında İngiliz Sunday Telegraph Gazetesi'nin haberiyle gündeme geldi. 2. Dünya savaşında Hitler'in Sovyetler Birliği gemilerine saldırmak üzere Tuna Nehri aracılığıyla Karadeniz'e indirdiği savaşın bitmesiyle Karadeniz'de Karasu açıklarında batırılan 3 denizaltıdan biri olan gemi, 4.1 metre eninde 42.7 metre uzunluğunda. 20 tane üretilen U20 denizaltılarından günümüze sadece 1 tane kaldığı, parçalanmadan battığı ve sığ sularda olduğu için oldukça iyi korunan U20'nin geçmişe ışık tutmak için iyi bir hazine olduğu söyleniyor. Jüri üyelerimizden Aile Ethem Keskin buraya ilk dalan ekibin içinde bulunuyor.
HTTatil