Türkiye Otelciler Federasyonunun (TÜROFED) raporuna göre, 2011 yılının ilk üç ayında Türkiye'nin ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1,8 milyondan 2,1 milyona yükseldi.
TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, Ramada Plaza Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında, 2010 yılı toplam verilerini ve 2011 yılının ilk çeyreğine ilişkin Akbank'ın katkılarıyla hazırlanan ''TÜROFED Turizm Raporu''nu açıkladı.
Barut, Türkiye'nin başarılı geçen bir sezonun ardından 2011 turizm yılına oldukça iyi bir giriş yaptığını, ilk rakamların 2011 yılı hedeflerinin rahatlıkla yakalanacağını teyit ettiğini söyledi.
Turizmdeki bu iyi gidişin, Kuzey Afrika'daki olaylardan kaynaklanmadığını, zaten son yıllarda Mısır'a gidemeyen bir miktar turistin Türkiye'ye kaydığına işaret eden Barut, bu gelişmenin Türkiye'nin istikrarlı büyümesinin 2011 yılında da devam ettiğinin ve edeceğinin göstergesi olduğunu ifade etti.
Barut, ''Türkiye turizmde 2011'e iyi girdi. Yılın ilk üç ayında Türkiye'nin 5 önemli giriş kapısından giren ziyaretçi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,6 artarak, 1,8 milyondan 2,1 milyona yükseldi'' dedi.
TURİZMDE YELPAZE GENİŞLİYOR
Türkiye'ye gelen ziyaretçilerin ülkelere dağılımında, ilk 25 ülkenin 2008 yılında yüzde 23 olan toplamdaki payının yüzde 17'ye düştüğünü anlatan Barut, değişmenin turistlerin ülkelere göre dağılımında yelpazenin genişlediğini gösterdiğini ifade etti.
Türkiye'nin en çok ziyaretçi aldığı ülkelerin ilk sırasında yer alan Almanya'dan gelenlerin toplam içindeki payının 2008'de yüzde 16 iken 2010'da yüzde 15'e düştüğünü belirten Barut, ''Bu dönemde Rusya'dan gelenlerin toplam içindeki payı ise yüzde 10 düzeyinde kalarak değişmedi. İngiltere'den son üç yılda Türkiye'ye gelenlerin içindeki payı ise yüzde 8'den yüzde 9'a yükseldi. Son üç yılda gelen ziyaretçi toplamı içinde payı en çok artan ülke ise İran oldu. İran'dan 2008'de gelenlerin toplam içindeki payı yüzde 4'ken 2010'da yüzde 6'ya yükseldi'' diye konuştu.
Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçilerin ülke ve bölgelere göre dağılımındaki payların değişiminin 2010'da da sürdüğünü belirten Barut, şunları kaydetti:
''2000-2010 arasını kapsayan dönemde Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçilerin ülke ve bölgelere göre dağılımında, Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle Rusya ve BDT'nin payı artarken, Avrupa ve Amerika'nın payı azaldı. Ortadoğu ve Arap Körfezi ülkelerinin toplam içindeki payı 2000 yılında yüzde 5,9'ken 2010'da yüzde 6,6'ya yükseldi. Aynı dönemde Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerin payı da yüzde 13'ten yüzde 21'e yükselirken, Avrupa ülkelerinin toplam ziyaretçi girişindeki payı ise yüzde 66'dan yüzde 58'e, Amerika ülkelerinin payı da yüzde 6'dan yüzde 3,2'ye geriledi.''
Geçen yıl tatil de dahil olmak üzere çeşitli amaçlarla yurt dışına çıkan 10 milyondan fazla vatandaşın, 4,8 milyar doları aşan harcamada bulunduğunu da belirten Barut, son yıllarda erken rezervasyon kampanyaları, havayolu şirketlerinin getirdiği fiyat rekabeti ve hat zenginliğinin, yurt içi seyahat pazarının da gelişmesine olarak sağladığını belirtti. 2010'da yaklaşık 2 milyon kişinin faydalandığı erken rezervasyon kampanyasının bu yıl bir ay öne alınarak 20 Ocak'ta başlatıldığını hatırlatan Barut, 31 Mayıs'a kadar devam edecek kampanyadan bu yıl 2,5 milyon kişinin faydalanmasının beklendiğini ifade etti.
SORULARI YANITLADI
Barut, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Rusya-Türkiye arasındaki vizelerin kalkmasının turizme etkilerine ilişkin bir soru üzerine Barut, Rusya'nın büyüyen bir turizm pazarı olduğunu belirterek, ''Vizelerin kalkmasının ne kadar katkısı olur onu ölçümlemek çok zor, ama iki ülke hükümetinin iyi diyaloğunun sokağa yansıyacağını düşünüyorum'' diye konuştu.
İsrail'den gelen turist sayısında bir düşüş yaşandığını belirten Barut, ''Bu düşüşün nedenini bilmiyoruz, sektörel değil. İki ülke arasındaki sıkıntılardan kaynaklanan bir durum var. İlişkilerin pozitif anlamda ısınmasını bekliyoruz'' dedi.
Ahmet Barut, ''Kültür ve Turizm Bakanlığı ayrılmalı mı ayrılmamalı mı'' sorusu üzerine,ayrılmasının sektöre faydalı olacağı değerlendirmesinde bulundu.
İSTANBUL İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜR VEKİLİ COŞAN
İstanbul Kültür ve Turizm Müdür Vekili Hüseyin Gazi Coşan da turizmde bu yılki artış oranlarının, Kuzey Afrika'da yaşanan olaylara bağlanmaması gerektiğini ifade etti.
Türkiye turizminde 1980'li yıllardan bugüne ciddi oranda artış yaşandığını belirten Coşan, buna paralel olarak turizm gelirlerinde de arttığını söyledi.
Yunanistan ve Mısır'ın artık Türkiye'nin turizm alanındaki rakipleri olmadığını, Türkiye'nin kendi alanında başarılı ve önemli bir turizm ülkesi haline geldiğini belirten Coşan, bu başarıda en büyük payın turizmcilerin ve yatırımcıların olduğunu dile getirdi.
Coşan, Kültür ve Turizm Bakanlığının da ülkedeki turizmin gelişmesi yönünde elinden gelen katkıyı sağladığını ifade etti.
Turizm raporlamalarında Türkiye'nin bir eksiği olduğuna dikkati çeken Coşan, ''Tüm dünyada ölçümler konaklama üzerinden yapılıyor. Biz maalesef bunu daha hala gerçekleştiremedik. Örneğin ülke içinden İstanbul'a gelen turistlerin hesabını yapamıyoruz. O yüzden bu konuda bir çalışma yapılması gerekiyor''
dedi.