Galatasaray, Şampiyonlar Ligi'nde Kopenhag'ı rahat yendi.
Mancini'nin kadro seçimini ve Galatasaray'ı nasıl buldunuz?
Mancini'nin sahaya çıkardığı kadroda yadırgadığım tek şey, Riera-Dany tercihi oldu. Niye böyle bir değişiklik yapma gereği duydu bilemiyorum ama Galatasaray antrenmanlarının başında olan o. Bir performans farklılığı gördü ki böyle bir tercih yaptı.
Karşılaşmayı izlerken anladığım kadarıyla Mancini sağ bekte Eboue ve önünde Bruma ile tek kanatlı bir hücum düşünmüş. Sol kanattan hücumu fazla düşünmemiş. Dany'nin savunma yanı Riera'ya göre daha güçlü.
Riera hücum yanı güçlü bir sol bek.
Savunması daha güçlü Dany'yi tercih ederek 'Sol tarafla pek fazla ilişkim yok' diye düşünmüş.
Futbol birinci devre tatmin ediciydi, hoştu. Erken gelen golle seyirci de coşunca tribün-takım birliği de sağlandı. Yani o goller olmasaydı ve Burak kaçırdığı golleri gene kaçırsaydı o tribünler Burak'a moral alkışları mı yaparlardı yoksa 'Burak dışarı' diye mi bağırırlardı, bilemiyorum. Bu sene G.Saray'daki en iyi maçını oynadı Burak Yılmaz. Takımın en iyilerinden bir tanesiydi. Gol pozisyonlarında sadece talihsizdi.
MANCİNİ İLE DE DEĞİŞMEDİ
İkinci yarıdaki Galatasaray garip bir şekilde korkak, oyunu öldürmeye uğraşan bir takımdı.
Orta sahayı rakibe bırakarak çekilmenin adı savunma yapmak değil. Onun adı 'belayı davet etmek.' Terim zamanında da bu böyleydi, Mancini ile de değişen bir şey yok.
Savunmanın nasıl yapıldığını ilk yarıda hücum presle gösterdi Galatasaray. Rakip sahada başlayacaksın savunmaya, topa orada basmaya başlayacaksın. İkinci yarıda bir baktık kendi 18'ine kadar herkes geriye koşuyor 10 kişi. Kopenhaglı oyuncular bomboş geliyorlar, ellerini kollarını sallaya sallaya.
BÖYLE BİR SAVUNMA OLMAZ
Böyle bir savunma olamaz. Ve ikinci devre bir gol rekoru beklerken bir de gol yedi Galatasaray. Ve o gol de bağıra bağıra geldi. Kenardaki onca insan, teknik heyet bunu görmez mi? Tekrar ediyorum; bu Roberto Mancini'ye has bir durum değil, Fatih Terim zamanında da bu böyleydi.