Ünlü yazan Montagine gençliği tarif ederken şöyle söylemiş " Güç de akıl da onlardan yana, bırakalım meydanı gençlere, yarışamayız onlarla." Mancini'nin G.Saray'ı, Antalya önünde bu özellikleri tam yansıtan takımdı. Eboue, Yekta ve Aykut'u çıkarttığımızda, Mancini'nin kadrosunun yaş ortalaması 20.4 buluyordu. Aybaba çok ciddi rotasyon yapmamış, Mancini ise Tokat deplasmanında çıkardığı kadrodan çok daha genç bir takımı sahaya sürdü. Gençlerin oyun felsefesi, İtalyan hocanın Antalya kampı boyuncu tüm takıma aşıladığı "toplu hücum, toplu müdafaa" anlayışındaydı. G.Saraylı gençler ayağa isabetli pas oynamaya özen gösterdiler, top rakipdeyken en az iki kişi ile pres yaptılar, oynama alışkanlıkları olmamalarına rağmen telaşa kapılmayıp, ayaklarındaki topları görerek bilerek pasa dönüştürmeye özen gösterdiler.
G.Saray, Antalya'ya maç boyunca bir kez ciddi pozisyon verdi, onda da Semih'in gollük şutunu Aykut çıkardı. Berk İsmail'in pozisyonu ise Galatasaray'ın gole en çok yaklaştığı andı.
Mancini tüm takıma öyle bir özgüven aşılamış ki gençler, bu güven ciddiyeti içinde egoistçe davranmadan, şımarmadan ve takım oyununa sadık kalarak Antalya ile kafa kafaya oynadılar.
Mancini'nin gençlere güvenmesi güzel bir davranıştı ve boşa çıkmadı. Ancak Mancini grubun son maçında lider olmayı yeterince kafaya takmamış. Maç oynanırken diğer karşılaşma ile ilgili bilgi edinmemiş. Şimdi G.Saray'ın yarı finaldeki rakibi Bursa olacak. Ligde şampiyonluğu kovalarken, Bursa ile kupada iki maç oynamak doğru mu acaba? Çünkü statü gereği ilk maç İstanbul'da, rövanşı Bursa'da. G.Saray Bursa'ya 6 gol attı. Bu rakibi strese soktu. Dilerim Mancini aklına getirmediği bu ayrıntı nedeniyle grubu lider bitirmemenin sıkıntılarını ve gerilimini yaşamaz. Çünkü Bursa ağır yenilginin rövanşını kupada almaya çalışacaktır.
25 Ağustos'tan bu yana sakatlıkla uğraşan Hamit geri döndü. Oyuna girdiğinde fiziksel zafiyet olduğunu gördüm ama isteği ve iştahı üst düzeydeydi. Hamit yeni bir transfer gibi gelecek.