Fatih Terim öğrencilerine şöyle der: "Bir şeyi kazanmak için bazı şeyleri kaybetmelisin. Unutma ki; kaybettiğinde değil vazgeçtiğinde yenilirsin." Arena'da soyunma odasına 2-0 yenik ve başları önde giren Galatasaraylı futbolcular, müthiş bir kenetlenme gösterip takım ruhunu sahaya yansıtarak muhteşem bir geri dönüşe imza attılar. Kazanılan bu çok kıymetli zafer, zirve yarışında Galatasaraylı oyuncuların kendilerine olan özgüvenlerini pekiştirecektir. Bu zafer sadece Orduspor'a karşı değil, futbol bilgisinden yoksun hakem Serkan Çınar'a karşı da alınmış bir başarıdır.
Maçın ilk yarısı hakem Serkan Çınar'ın da katkısıyla Galatasaray'a adeta kabus oldu. Fatih Hoca Galatasaray'ın yediği goller için "Her türlü golü yiyoruz" şeklinde şaşkınlığını dile getirmişti. Şaşırtan bir gole de Muslera imza attı. Muslera'nın degaj yaparken Selçuk'a çarptırdığı top gol oldu. Muslera'nın hayatı boyunca unutamayacağı bu gol "Komik goller" listesine girecektir. Komik gol sonrası Galatasaraylı oyuncular kapanan Ordu'yu çözme adına hiçbir beceri gösteremedi.
Önce Fatih Terim ardından Hasan Şaş tribüne yollanınca Galatasaraylı oyuncular ikinci yarı kimlik değiştirdi. Terim'in atılışının anonsu tribünde seyirciyi coşkulu olmaya taşırken, futbolcuları da kazanma konusunda motive etti. Tekmeye kafa sokan, yüreğini sahaya yansıtan ve "Kaybedebiliriz ama maçı döndürmekten vazgeçmeyeceğiz" inancıyla müthiş bir mücadele sergileyen oyuncular görkemli bir zafere imza attı. Geri dönüşün fitilini maç boyu mükemmel oynayan Sneijder attığı şahane golle yaktı.
İlk yarı sakatlanmasına rağmen oyunda kalan Drogba'nın "Cesur yürek" kimliğine bürünmesi Cimbom'u gol yollarında sürekli etkin kıldı. Burak'ın attığı ikinci golde yaptığı kafa vuruşu "Drogba" sitiliydi. Galatasaray takipçisi Fenerbahçe'nin geri dönüşüne nazire yaparken yarışta direksiyonu bırakmadı.