Bir futbolcunun başarılı olması için üç temel kural vardır: 1-İyi çalışacaksın. 2-İyi besleneceksin. 3-İyi dinleneceksin.
Elazığ'da oynamayan, Balıkesir maçında forma giymeyen oyuncular için "Gaziantep maçında etkili oynayacaklardır" diye düşündüm ama hayal kırıklığına uğradım. Dinlenenlerin büyük bölümü zihinsel olarak Manchester United zaferinin kutlamalarında kalmış. Pas uyumu, yardımlaşma, önde rakibe basma, hücuma çabuk çıkma konusunda etkisizdiler. Sahadaki 11'in pasif oyunu ve yıldız konumundaki Hamit, Amrabat gibi oyuncuların 'egoist' tutumu Fatih Terim'i çıldırttı. Hamit'in 3-4 rakip arasına ısrarlı driplingleri tribünlerin de tepkisini çekti. Yekta'nın kadroda yer bulamamasına doğrusu çok şaşırdım.
Galatasaray kapanan takımlara karşı Burak-Umut- Elmander üçlüsüyle oynasa bile asla rakibi çözemez. Çünkü bu üçlü önde top tutamadığı için Galatasaray hücumda çoğalamıyor. Geçen sezon Elmander'le oynayan Necati sırtı dönük top tutuyor, Selçuk, Melo sürpriz golcülük yapıyordu.
Galatasaray tek forvetli oyuna geçip, orta alanda topu ve oyunu kontrol edecek isimler (Yekta, Engin, Hamit) barındırmalı. İkili forvette önde top kalmadığından kapanan ve enerjisini ekonomik kullanan takımlar göbekten kolay hücum ediyorlar.
Eboue ve Riera etkili bindirmeler yaptı. Riera'nın ortalarında ön ve arka direk paylaşımı yapması gereken Burak-Umut ikilisi dip dibe oynuyor. Peki gol nasıl atılacak. Galatasaray dışarıdan şut atmayı düşünmediği için kenarlara inen oyuncular futbolda 'bakir bölge' kabul ettiğim 18 yayına top kesmeyi akıl etmiyor.
Uyarıy orum: Lig renklensin diye zirveye ayar yapmaya çalışmayın. Bizi de aptal yerine koymayın. Suyun akışına karışanlar, Suat Arslanboğa'nın verdiği kararları, neyi görüp neleri görmediğini bir daha izlesinler.