Türkiye'de futbol terörü; bu kez dolaylı yoldan da olsa mesai arkadaşımızın 37 yaşında aramızdan ayrılmasına sebep oldu. G.Saraylı taraftarların şampiyonluk kutlamalarında kırdığı kapı, bu tarz olayların önüne geçilmek için beş tonluk anti terör kapısı ile değiştirildi.
Ne yazık ki taraftar olaylarını önlemek üzere inşa edilen o kapı, bir meslektaşımızın genç yaşta aramızdan ayrılmasına sebep oldu...
Kapının kırılmasına neden olanlardan, o kapıyı anti terör kapısıyla değiştirme kararı alanlara, bunu yaparken güvenlik kulübesini kör noktada bırakanlara ve giriş-çıkışı kontrol etmek adına oraya konulan güvenlik elemanlarına kadar herkes bir kez daha olanları sorgulamalı, elini vicdanına koymalı... Sadece görevini icra etmek uğruna çaba gösteren insanlara bir nebze saygı gösterilmesi ve bir nebze kolaylık sağlanması bu kadar zor olmamalı...
Kendi televizyonlarını kurup, dergilerini çıkarınca medyaya ihtiyacı kalmadığını düşünen ancak her seçim döneminde röportaj için gazete kapılarını aşındıran kulüp başkanları, nedense seçimi kazandıktan sonra yazılı ve görsel medyaya mesafeler koyuyor. Dün Avrupa'nın dev kulüplerinin tesis girişlerini gözler önüne serdik. Dünyanın en büyüklerinin tesis girişlerinde sadece basit bir güvenlik kulübesi var. Tesislerinize 5 tonluk anti terör kapısı koyabilirsiniz ama araç girişi yapılan bu kapıdan insanların geçişine de izin verdiğiniz zaman neler olabileceğini en acı şekilde yaşadık... Erkan Koyuncu artık aramızda yok. Hiç kimsenin de onu geri getirmeye gücü ve kuvveti yok. Koyuncu ailesi başta olmak üzere hepimizi derin ve onarılmaz acılar içinde bırakan Sevgili Erkan'ın vefatı sonrasında iki çocuğunun okul masraflarını üstleneceğini söyleyen G.Saray yönetimine sadece şunu hatırlatmak isterim; bu çocuklar daha 12 ve 7 yaşında... Kendi ayaklarının üstünde durmaları ve hayatlarını kazanabilmeleri için daha 20 yıl sevgili babaları Erkan'ın alın terine ve her şeyden önce baba sevgisine ihtiyaçları vardı. Tüm kulüplerimiz, tüm taraftarlar, tüm medya kuruluşları, tüm spor yöneticileri, artık sporun insanları aramızdan ayıran değil, birleştiren bir unsur olması için çaba göstermeli ve gereken adımları ivedilikle atmalıdır...

TEŞEKKÜRLER...
Cumartesi gününden bu yana desteklerini esirgemeyen, başsağlığı mesajları yayınlayan, arayan, mail atan ve gazeteye ziyaretimize gelen herkese, kurumum adına çok teşekkür ederim.