Soma faciası için üç takım Beşiktaş, Fenerbahçe ve Chelsea, 8 Ağustos'ta bir maç oynayacaklar. Maçın anlamı kadar Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın yaptığı çağrı da önemliydi. Basına fazla konuşmayan fakat son günlerde görüşlerini açıklayan Sayın Başkan, "Bu maçta İngilizler, Fenerbahçe, Beşiktaş taraftarları hepsi karışık oturacaklar. Ve ilk defa bu maçla beraber başlatmış olacağız" dedi. Çok da güzel söyledi. Tabi gönül isterdi ki programları uygun olsaydı da Trabzonspor ve Galatasaray da bu organizasyonun içinde yer alsaydı... Bütün taraflar karma bir görüntü ortaya koysun. Ama bir fırsat daha var önümüzde; Süper Kupa finali.. Aziz Yıldırım'ın aynı çağrıyı Galatasaray-Fenerbahçe maçı için de yinelese, Sayın Ünal Aysal da bu fikre destek verse, güzel olmaz mı? Manisa'daki maçın anlamı da büyük. Birçok kişiye göre bunlar hayal olsa da niye gerçekleşmesin?

UÇURUM BÜYÜRSE FUTBOL KÜME DÜŞER
Geçen seneki şiddet, tribün olayları, küfür, skandallar sadece ağzımızın tadını kaçırmadı, ligin kalitesine ve marka değerine de yansıdı. Bu da sponsorları futboldan uzaklaştırdı. Galatasaray ile Fenerbahçe istedikleri düzeyde teklifler alamadılar. Devler Ligi'nde oynayacak Cimbom 10 milyon Euro'yu bulan teklif bekliyor ancak Premier Lig'de 7. olup Avrupa dışında kalan Manchester United sezon başı Chevrolet'ten göğüs reklamı için yıllık 65 milyon Euro alacak. Yeni forma tedarikçisi Adidas ise United'a yıllık 94 milyon Euro ödeyecek. Tüm bunların yanında yayıncı kuruluş da takımların naklen yayın ücretlerini ödemekte sıkıntı çekiyor. Mesela son ödemeyi TFF kendi kasasından yaptı. Aradaki uçurumun bu kadar büyümesi Türk futbolunun Avrupa'da küme düşmesi demek. Durum böyle iken bir yerlerden başlamak lazım. Yıldırım ile Aysal'ın Süper Kupa için alacağı inisiyatif kurtuluş için bir kıvılcım yakabilir. Neden olmasın?