Konsantrasyonu üst düzeyde ve mücadele gücü yüksek bir maçtı. İlk 45 dakikanın büyük bölümünde F.Bahçe rakibine göre daha pozitif oyun ortaya koyan taraftı. Maçın başlamasıyla birlikte F.Bahçe, rakip savunmadan atağa çıkarken sahanın her yerinde yaptığı presle G.Saray'ın oyun kurmasını engelledi. Emre orta sahada oyunun savunma tarafında öne çıktı fakat ofansif anlamda üretken olamadığı için F.Bahçe hücumda istenilen pozisyonları üretemedi. G.Saray'da Melo ve Amrabat'tan başka öne çıkan oyuncu yoktu. Orta sahada kendisinden çok şey beklenen Selçuk hiç varlık gösteremedi. Hamit'in ise maçtan çıktığı ana kadar varlığı ile yokluğu belli değildi. İlk yarıda G.Saray'ın Drogba ve Amrabat'la girdiği iki net gol pozisyonuna karşın F.Bahçe'nin Sow'la değerlendiremediği bir pozisyon vardı.
G.Saray baskıyı kurdu
İkinci yarıda ise oyuna daha iyi başlayan taraf G.Saray'dı. Orta sahada ilk yarıya göre ayağa pası daha iyi yaparak topun kendilerinde daha fazla kalmasını sağladılar ve her iki kenardan ataklar geliştirdiler. 63. dakikada F.Bahçe'nin savunmadaki en iyi ismi olan Alves'in atılmasından sonra oyunda üstünlük tamamen G.Saray'a geçti. Eksik kalan rakipleri karşısında maçın normal süresinde golü bulamamalarının en önemli nedeni ise set oyununda gerekli yeterliliğin olmamasından kaynaklandı. Selçuk'la girilen net gol pozisyonundan başka bir tehlikeleri yoktu. Oyunun uzatma dakikalarında Fenerbahçe sadece Galatasaray'ı karşılamayı düşündü. Hücumda ise her öne giden top çabuk kaybedildiği için Galatasaray rakibinin önünde çok yoğun baskı kurdu ve bunun sonucunda Drogba ile de 1-0 öne geçti. Golden sonra F.Bahçe eksik olmasına rağmen, bütün bir maç süresince görmediğimiz hücum girişimlerinde bulundu. Sow'un şutu direkten dönerken, Kuyt'ın mükemmel vuruşunda da Muslera sonucun değişmesine izin vermedi. Ve sonunda gülen taraf Galatasaray oldu.
Sezon başı olmasına rağmen mücadele gücü yüksek bir oyun seyrettik. Fakat daha çok orta saha mücadelesi içinde geçen kale önü tehlikelerinin çok fazla olmadığı bir karşılaşmaydı.