Dün bir kez daha gördük ki futbolda hakemin verdiği bir karar takımın kaderini belirliyor. Maçın ilk yarısının son dakikalarında Bursaspor'un Şener'le attığı golden önce Halil ve Henrique verkaçında yardımcı hakem ofsaytla ilgisi olmayan pozisyonda bayrağını kaldırmasa belki Trabzonspor ilk yarıyı 3-2 önde bitiren takım olacaktı.
Maçın kaderini belirleyen oyuncu ise Bursasporlu Şener oldu. Çünkü ilk dakikalarda Bursaspor'un kazandığı golden önce asisti yapan ve ardından ilk yarının son dakikalarında Onur'un da büyük hatasından kaynaklanan üçüncü golü atarak Bursaspor'a üç puanı getiren isim oldu.
Trabzonspor'un ilk yarının 30 dakikalık bölümünde bu sezon hiçbir deplasman maçında görmediğimiz hücum organizasyonları vardı. Yedikleri birinci golden sonra orta sahada Serkan ve Soner etkili atak girişimlerinde bulundu. Soner'in mükemmel pasıyla Henrique'nin attığı golden sonra yine Olcan'ın getirdiği topla Halil'le 2-1 öne geçtiler.
TRABZONLULAR İZLEDİ
2-1'den sonra ise oyun Trabzonspor'un istediği şekle büründü. Çünkü Bursaspor savunmasını da orta sahaya yakın kurarak arka bölümde büyük boşluklar bıraktı. Bana göre iki kritik pozisyonda önce Henrique sonra da Adrian daha geriden çıkarak ofsayta yakalanmasalardı üçüncü golü bulma şansları çok yüksekti. Fakat Trabzonspor öyle bir ikinci gol yedi ki hem oyunda üstünlüğünü kaybetti hem de moral kondisyonunu... Cepheden gelen serbest vuruşta Batalla golü atarken yanında hiçbir Trabzonsporlu oyuncu yoktu. Hayret!
ARTIK KABULLENELİM
İkinci yarı ise Trabzonspor için futbol adına olumlu konuşabileceğimiz hiçbir şey yok. Oyuna girenler de dahil mücadele gücünden yoksun, saha içi yardımlaşması hiç olmayan Henrique'nin kaçırdığı gol dışında pozisyona girmekte bile güçlük çeken bir Trabzonspor vardı. Maçtan sonra ise Colman'ın Mustafa Yumlu'ya vurması Trabzonsporlu oyuncuların içinde bulunduğu psikolojik durumu özetleyen görüntü oldu.
Dünkü sonuçtan sonra artık şu gerçeği herkes kabullenmeli, çok acı ancak Trabzonspor artık küme düşmemeye oynuyor!