Maçın uzatma anlarında Trabzonspor'un Yasin'le kazandığı gol hakem tarafından nasıl faulle değerlendirilir anlamak mümkün değil. Ama gerçek şu ki, Bursaspor, Trabzonspor'a oranla maçı hak eden takımdı. Maçın ilk yarısında oyunda üstünlüğü olan, rakip alanda ayağa pası iyi uygulayan Batalla'nın organizatörlüğünde özellikle Trabzonspor'un sol kenarından Basser ve Murat Yıldırım'la atak girişimlerinde bulunarak gol pozisyonları üreten takım Bursaspor'du. Eğer Onur iki gol pozisyonunda kritik kurtarışlar yapmasa Bursaspor öne geçen taraf olacaktı.
Trabzonspor'a gelince... Şenol Güneş, Beşiktaş maçından farklı olarak en önde Janko'ya görev verdi. Halil de Janko'yu destekleyen oyuncu görüntüsündeydi. Bu formatta başarılı olabilmek için oyunu rakip alana yığmak, kenar ataklarını sıkça yapmak gerekiyor. Trabzonspor'un sağ kenardan Yasin'le getirdiği iki top dışında sol kenarda ne Emerson ne de Olcan atak girişimlerinde bulunabildi. Orta sahada Zokora Trabzonspor'un evindeki her maçta olduğu gibi savunmanın içine girerek oynamaya çalıştı. Sapara da hiçbir varlık gösteremediği için Trabzonspor, üretken olamadı.
İkinci yarıya başlarken Şenol Güneş, varlığı ile yokluğu belli olmayan Olcan ve Halil'in yerine iki değişiklik yaparak oyuna girmesi gerekirken nedense aynı 11'i sahaya sürdü. Yine ilk yarıda olduğu gibi Bursa oyunda istediğini yapan takımdı. Ve bunun sonucunda bana göre maçın en iyi oyuncusu Batalla'nın göstere göstere attığı golle öne geçmeyi becerdiler. Golden sonra şuursuz bir baskı kuran Trabzonspor, Yasin'in son dakikalarda attığı gol hakem tarafından iptal edilmese bu maçtan bir puanla ayrılabilirlerdi. Ancak görünen o ki, Trabzonspor oynadığı futbolla yarınlar adına hiç de ümit veren yapıda değil.