Maçın ikinci yarısına iyi başlayan Beşiktaş, zor geçmesi muhtemel olan maçta Bursaspor karşısında ilk yarı çok temkinli oynadı. Atak gözükse de pozisyon üretmekte zorlanıyorlardı. Buna karşılık duran toptan Bursa'nın iki net pozisyonu var. Dengeli giden oyunda, ilk yarının sonunda ikinci yarıyı etkileyecek bir kale arkası hakemi (bu ara moda oldu) ortaya çıktı.
Ersan Adem Gülüm'ün Civelli'ye ceza alanında yaptığı hareket penaltı, ama verilmedi. Fakat devamında Ersan'ın hafif itmesine kale arkası hakeminin uyarısıyla kırmızı kart verildi.
İkinci yarı Beşiktaş "Eyvah" diyordu, ama teknik direktör Bilic sahneye çıktı. Takımın iki lider oyuncusundan biri Fernandes kenarda, Oğuzhan oyundaydı. Oğuzhan'ı çıkarıp 4-4-1'e döndü. Bir bakıma oyunu mücadeleci bir futbola çevirdi. Ama gördük ki Fernandes'i 70'lerde sokmaya karar vermişti. Skor ne olursa olsun sokacaktı ki 0-0'ken kenarda olan Fernandes, Beşiktaş öne geçtikten sonra girdi sahaya.
Bilic, kırmızı karttan sonra 70'e kadar 0-0'a razıydı; 70'ten sonra kazanmayı düşünüyordu. Ve bütün hesapları da tuttu. Dakika dakika takımını yönetti. Tabii ki takıma haksızlık yapmayalım.
Tecrübeli Tolga, çok koşan Veli ve Atiba, dün iyi oynayan Gökhan Töre ve ligin en formda santrforu Almeida ile maçı kazanmayı bildiler.
Bursaspor'un hücum aksiyonlarında tek planı var.
O da Civelli ile duran toplar. Başka alternatifleri olmadığı için 10 kişilik rakibine karşı pozisyon üretemediler. Siyah-beyazlı takım, bu galibiyetle "Artık ben de varım" dedi.