Antalya'nın hücum takımı olduğunu da düşünerek Galatasaray maçının sonucunun oyunu etkileyeceğini düşünmüştüm. Ama maç beklediğimin aksine oyun boyunca çok rölantide geçti. İki takım da garanti pas oyunu oynadı. İki takım teknik direktörü de rakibine saygı gösterip orta sahayı kalabalık tuttu. Oyun boyunca da hemen hemen hiç risk almadılar.
Bol gol pozisyonu bekliyordum ama maç boyu goller dışında 3-4 tane pozisyon ancak oldu. Gollerin ikisi ceza alanı dışından, bir tanesi de klasik Fenerbahçe duran topundan geldi.
İlk yarıda üç gol vardı ama pozisyon yoktu. İkinci yarıda dengeli oyuna rağmen Fenerbahçe adına Moussa Sow'un iki tane net topu, bir de Dirk Kuyt'un direkten dönen kafa vuruşu vardı. Antalya da Diarra ile bir pozisyon yakalayabildi.
Oyunun son bölümünde Mehmet Özdilek gol için, Aykut Kocaman ise orta saha direncini kırmamak için değişiklikler yaptı.
Üst üste ve çok sık maç oynayan Fenerbahçe için, ligin iyi takımlarından Antalya karşısında deplasmanda alınan üç puan Galatasaray'la puan farkının korunması adına çok önemliydi.
Antalyaspor savunmasından hücumuna kadar pasla oynayan bir takım. Ceza alanına kadar geliyorlar ama özellikle Egemen ve Yobo'nun gününde olması tehlikeli bölgeye girmelerini engelledi. Maça çok iyi başlayan Salih Uçan, çok da güzel bir gol attı. Raul Meireles'deki çıkış da devam ediyor. Emre Belözoğlu'nun maçın başında sakatlanması öne doğru baskıyı azalttı ama 55 ile 70 arasındaki önde baskı yapan ve savunmasını orta sahaya çıkaran Fenerbahçe'yi beğendim.
Hakem Hüseyin Göçek için kolay görünen bir maçtı. Birkaç pozisyon aklımızda kaldı. Kuyt'a İsaac'in hareketi kırmızı olabilir miydi? Egemen'in İsaac'e ceza alanı içindeki hareketi penaltı olabilir mi? Tekrar izlemek lazım.