Beşiktaş kendisine altın tepside sunulan fırsatları hep reddediyor.
Trabzon'daki kötü oyunu meğerse bu maçın da göstergesiymiş. Üç forvet ve arkasında Fernandes ile Oğuzhan riskli bir takım. Beşiktaş ligin en hızlı oynayan takımlarından. Zaten maçlarında 90 tane gol olmuş. Ligde maçlarında en çok gol olan takım.
Tabii Kasımpaşa'ya haksızlık etmeyelim.
Ben, açıkçası Kasımpaşa'yı Fenerbahçe'ye, Galatasaray'a ve Trabzonspor'a karşı izledim ki, hepsini de yendi. En son Mersin'de de seyrettim ama özellikle dün ilk yarıdaki kadar iyi görmemiştim. Böylesine zor deplasmanlarda, böylesine hızlı oynamaya çalışan takımlara karşı çok iyi defans yapmalısınız;
1. Baskıyı azaltmak için hızlı pas yapmanız lazım.
2. Bir de iyi kontraya çıkmanız lazım.
3. Hatta bunlardan zaman zaman bir tanesi dahi puan almaya yetebiliyor.
Ama baştan başlayalım.
İyi defans yaptılar mı? Yalçın ve Barış'ın önderliğinde yaptılar.
Görünmeyen kahraman Kerem ve yanında Ernst'in pres zamanlamaları doğru muydu? Doğruydu...Kanat oyuncuları ile geldiler mi? Geldiler.
BEKLENTİLERİN ALTINDA
Pas yaptılar mı? İbricic'in önderliğinde yaptılar. Kontratak yaptılar mı? Çok iyi yaptılar. Örnek mi? Üçüncü gol....Bu kadar artı faktörlerle, arkada yerliler ve önde de yabancılar etkili olunca, İbricic'in liderliğinde açıkçası haklı bir galibiyet aldılar.
Beşiktaş takımı ilk yarıda bir, ikinci yarıda üç tane net gol pozisyonu buldu. Birini atabilse ortak olabilirdi maça ama yüzde yüz golleri kaçırdılar.
Hakem Cüneyt Çakır yükselmeye müsait olan gerilimi mümkün olduğunu kadar düşürerek yönetti maçı.
Sonuçta Kasımpaşa boşuna 40 puana ulaşmadığını herkese gösterdi. Beşiktaş ise beklentilerin çok altında kaldı.