Chelsea maçı öncesi Galatasaray ve camiası manasız bir şekilde havaya girmişti. Şansları en az Chelsea kadardı, Londra'ya tur atlamaya gidiyorlardı ama dün akşam ortaya koydukları futbolla Chelsea'nin B takımıyla yaptığı antrenman maçı görüntüsü verdiler. Son birkaç yıldaki en kötü deplasman futbolunu oynadılar. Galatasaray'ın dün akşamki performansı koskoca bir sıfır. İnanın bana Telles dışında vasatı bulan oyuncu dahi yok. Ne vasatı, hepsi çok kötü. Büyük umutlarla alınan Drogba o kadar duygusal ki! Ne yaptığını bilmez hale gelmiş. Sözüm ona Sneijder dünyadaki en iyi 10 numaralardan biriymiş.
Galatasaray'ın yediği gollere bakalım; amatörce. Yenen ikinci golde Avrupa'nın duran toplardaki en iyi kafa vuran oyuncusu Terry penaltı noktasına hareketleniyor. 5-6 metre gidiyor, yükseliyor kafayı vuruyor ama ne yolunu kesen, ne onu bozan ne de onunla topa yükselen bir G.Saraylı oyuncu bile yok!
Selçuk ve Melo uluslararası alanda ne kadar aciz duruma düştüklerini dün gece çok fazla görmüşlerdir. Bir Şampiyonlar Ligi maçında bu kadar çok top kaybı yapamazsınız.
ASIL SORUNLAR ŞİMDİ BAŞLAYACAK
Galatasaray deplasmanda şimdiye kadar da yenildi ama bu kadar silik ve ezilmiş bir performans hiç sergilemedi. Hani Drogba, Sneijder, Mancini gibi elemanlar büyük hedefler için alınmışlardı.
Chelsea eski Chelsea değil, buna rağmen Galatasaray'a top göstermediler. Galatasaraylı oyuncular kafalarını kaldıramadılar ve sonuçta da Avrupa'dan eve dönüyorlar. Peki evde ne var? Şampiyonluk hayal, ikincilik için amansız bir mücadele. Asıl problemler bundan sonra başlayacak.
Karşılaşmanın hakemi Alman Felix Brych oldukça iyiydi. Belki birkaç sarı kartı vermemek şeklinde takdir hakkını kullanmış olabilir ama maçta objektiflikten hiçbir zaman ayrılmadı.