Bundan iki ay önce birileri deseydi ki, Galatasaray bu kadroyla ligin dörtte biri tamamlanmışken bu kadar puan kaybedecek, kimse inanmazdı. Bu takım son iki yılın Süper Lig şampiyonu. Bu takım geçen yıl Şampiyonlar Ligi'nin çeyrek finalisti. Bu takım Türkiye'nin en zengin ve sözüm ona kalitesi en yüksek takımı. Ama gelin görün ki, ligin başından beri çok mütevazı takımlara korkunç puanlar kaybetti. Düne bakıyoruz. Galatasaray'da futbol adına olumlu hiçbir şey yok. Böyle bir takım oyunu hiçbir zaman kontrol edemedi. Hücumda çoğalamadı, kanatları kullanamadı, alan daraltamadı, mücadele etmedi. Kısaca dün Galatasaray koskoca bir sıfırdı. Drogba hariç fedakarca oynamaya çalışan ne yaptığını bilen bir tek oyuncu görmedik. Kimse Galatasaray'ın bu organizasyon bozukluğunu Selçuk ve Melo'nun yokluğuna bağlamasın. Milyonlarca euroluk kadronuz olacak. İki oyuncu olmayınca PAF takımınızdan bile kötü oynayacaksınız. Böyle bir şey kabul edilemez.
BURAK SOLDA OLUR MU?
Mancini geldi, tek santrforla oynamaya çalışıyor. Burak'ı sol kanada monte etmiş. Burak ne yapacağını bilemiyor. Bir tek Drogba ne yapması gerektiğini biliyor ama, ona da arkadaşlarından hiç destek gelmedi. Attığı golde de topu alışı, dönüşü ve vuruşu kişisel becerisi ve kalitesindendi. Sonuçta Galatasaray'ın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Juventus beraberliği kimseyi kandırmasın.
Şampiyonlar Ligi zor, dünkü sonucun ardından da lig de her geçen hafta daha da zorlaşıyor. Birileri Galatasaray'ın içine edin dese, ancak son iki ayda yaşananlar yaşanabilirdi. Hakem Barış Şimşek maçın sonlarına doğru çok önemli bir hata yaptı. Burak kaleci Oğuz'la karşı karşıya iken, Oğuz ceza alanı dışında topu karşıladı, hakem kalecinin göğsüyle aldığını düşündü. Oysa ki topu elle almıştı. Ve karar kesinlikle kırmızı kart olmalıydı.
MAÇIN ADAMI: Niase