UEFA yetkilileri SABAH'a Disiplin Kurulu'na sevk edilen F.Bahçe ve Beşiktaş'ın puan silinme cezası alma ihtimalinin yüksek olduğunu belirttiler. Sizin cezalar konusundaki öngörünüz nedir?
UEFA'nın iki yıl sonra F.Bahçe ve Beşiktaş'ı Disiplin Kurulu'na sevk etmesi çok şaşırttı.
Zira başta UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik olmak üzere herkes bu işin kapandığını söylüyordu. Ama sonradan gördük ki iş çok farklı boyutlara ulaşmış. Şimdi hem F.Bahçe hem Beşiktaş çok zor durumda. Üstelik olası bir UEFA cezasından sonra olayın içine haklı olarak Trabzonspor girecek ve bir yıldır söylediğim olay gerçekleşecek. O olay da şu;
"2010-2011 şampiyonu Trabzonspor'dur" dedim, başıma gelmedik kalmadı. "TFF'nin bazı kurulları Türk futbolundaki bazı pislikleri kapatmak için göreve geldiler" dedim, başıma gelmedik kalmadı. Ama şimdi başlarına gelecek var. Üstelik onların başına gelecek olanlar benim başıma gelmişlerden çok daha ağır olacak.
BÖYLE REZİLLİK PLAJ FUTBOLUNDA YOK!
Fransa 'da daha önce Belhanda'nın bilerek penaltı kaçırması ve Lyon'un Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tur için gereken farklı galibiyeti elde etmesi çok tartışılmıştı. Sizce UEFA ve Fransız Başkanı Platini değerlendirme yaparken objektif mi?
Her türlü mukaddesatın üzerine yemin ederim ki Montpellier- Ajaccio maçında Belhanda, hocası ve Ajaccio'lu oyuncular organize bir şekilde şike yaptılar. Belhanda bir futbol ahlaksızıdır. Belhanda bir şikecidir.
Eğer Platini biraz haysiyetli bir futbol adamıysa Montpellier ve Ajaccio'ya da çok ağır cezalar vermelidir. Dünyanın neresinde var; bir futbolcu penaltıyı atmadan önce kalecinin istediği köşeyi soruyor, kaleci gösteriyor ve Belhanda'da yumuşak bir vuruşla topu kalecinin kucağına atıyor. Üstelik vuruşu yapmadan önce yedek kulübesine dönüyor ve
'Atmayayım değil mi' diyor. Böyle rezillik plaj maçlarında bile olmaz. Tabi Fransa Federasyonu'nun vereceği kararı beklemek lazım. Orada da soruşturma adli ve sportif olarak devam ediyor olabilir.
ERTELENEN CEZAYLA BİRLEŞİRSE...
Daha sonraki problem şu. TFF tarafsızlığını yitirmiş olacak. Zira hem Türk adaleti hem de UEFA kararı neticesinde söz konusu takımların idarecileri suçlu bulunurlarsa
TFF'nin kurumları pislikleri kapatmaya yönelik tavır gösterdiklerinden dolayı hem güvenilmez bir kurum olacaklar hem de UEFA'yla büyük problem yaşayacaklar. Bütün yukarıda sıraladıklarımı UEFA Disiplin Kurulu müfettişinin iddialarının tümü ya da bir kısmının kabulü durumunda gerçekleşir. Diğer bir problem şu; UEFA müfettişi F.Bahçe için iki yıl men istiyor. Hadi diyelim ki bu men isteği bir yıla düşsün ve otomatik olarak da F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne gönderilmemesiyle bu ceza ortadan kalkmış olsun. Ama şunu da düşünmek lazım. F.Bahçe'nin sahaya yabancı madde atılması sebebiyle ertelenmiş iki yıl cezası var.
Bu da bir disiplin cezası ertelemesidir. Şikeden bir disiplin cezası alınırsa bu ertelenmiş iki yıllık ceza da toplandığında F.Bahçe'yi büyük bir felaket bekliyor olabilir.
EDİRNE'DEN SONRASI ÇOK ZOR...
Aziz Yıldırım'ın TFF ziyareti hakkında ne düşünüyorsunuz?
Benim için çok önemsiz bir konu. Muhtemelen Yıldırım Demirören'le ne yapacaklarını konuştular, ortak hareket etmeyi planladılar ama bundan sonra olay Edirne'nin batısında.
Bu ülkede birçok şeyi halledebilirsiniz ama Edirne'den sonrası çok zor.
Serdal Adalı'nın adının şike davasında geçmesine ve ceza alma ihtimali olmasına rağmen adaylıktan çekilmemesini nasıl yorumluyorsunuz?
Bu kendi bileceği ve Beşiktaş Genel Kurul üyelerinin vereceği bir karar.
Teorik olarak başkan seçildikten sonra UEFA'dan ceza alırsa başkanlıktan ayrılma gibi bir zorunluluğu olabilir. Bu durumda da yine kararı Beşiktaş kongre üyeleri verecektir.
FUTBOL KATİLLERİ TARİHE GEÇER!
Şimdiye kadar sıraladıklarım olabilecek olaylar. Haziran sonunda her şey çok netleşecek.
Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki yanlış hesap UEFA'dan dönerse burada başta TFF ve çok kişi, Türk futbolunun katilleri olarak maalesef tarihe geçeceklerdir. Garip olan şu mesela; Mecnun Odyakmaz ceza almış olmasına rağmen UEFA'da suçlu bulunmadı. İşte bu çok ilginç bir durum.
Zaten Mecnun Odyakmaz'ın tapelerine baktığımızda sportif kusurunu net olarak göremiyoruz. Aksine konuşmalarında şikeye karşı olduğunu ve başta kendi takımı ve oyuncularının aslanlar gibi mücadele etmesi gerektiğini vurguluyor.
Ama yukarıda da söylediğim gibi Haziran sonu Türk futbolu için çok önemli.
TFF'NİN GÜVENİLMEZ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
UEFA bu hamlesiyle TFF'nin güvenilmez bir kurum olduğunu ortaya koydu. Zaten kimse kimseyi kandırmasın. TFF Disiplin Kurulu'nun hukukçu üyeleri iyi insanlar olabilir.
Nasıl hukukçu olduklarını bilmiyorum ama sabah kalkıp aynaya baktıklarında ne düşündüklerini çok iyi biliyorum. Şike olayında aciz bir şekilde sınıfta kaldılar.
Bu cezalar Türkiye'ye gelecek yabancı transferlerini nasıl etkiler?
Bu cezaların yabancı transferlerini fazla etkileyeceğini düşünmüyorum. Zira ülkemize gelen yabancıların yüzde doksanı paraya bakıyor.
Hayatlarında kazanmadıkları paraları Türkiye'de kazanıyorlar. Onun için bu işin fazla bir sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum.