KULÜBEDE TAFFAREL OLMALI
Terim atıldıktan sonraki söylemlerinden dolayı sezonu kapattı gibi görünüyor. Ümit Davala ve Hasan Şaş da "Saha ihlali" yüzünden Karabük'te kulübede olmayacaklar. Galatasaray'ı bu sıkıntılı süreçte kulübeden Taffarel idare etmeli. Taffarel, Dünya Kupası'nı kaldırmış, G.Saray ile UEFA ve Süper Kupası'yı kazanmış, her kesimin her yerde saygı duyduğu sempatik bir isim. Hem enerjisiyle hem de Terim'i yakından tanımasıyla Galatasaray'ı kulübeden sakinlikle yönetebilecek bilgi ve birikime sahiptir.
REAL NASIL BİR TARAFTARA OYNAYACAĞINI GÖRMELİ
Tarih: 7 Mart 2001.. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi 5'inci grup maçında tarihi Ali Sami Yen'de Milan'ı ağırlıyordu. Stat ağzına kadar doluydu. Galatasaray, Milan'ı Hagi ve Jardel'in golleriyle 2-0 yendi. Galatasaray seyircisi maç boyu bir dakika bile susmadan takımını müthiş destekledi. Maçtan sonra Milan'ın kaptanı Maldini şu yorumu yaptı: "Beni kimse bu statta 22 bin kişinin olduğuna inandıramaz. Statta öyle bir tezahürat vardı ki; maç boyu bir kez bile kalecimiz Dida'nın sesini duyamadım."
Hiç hayalci olmadım, gerçeklerle de yüzleşmekten kaçmadım. Galatasaray'ın bu gece Real Madrid'i eleme şansı tamamen mucizelere bağlı. Ancak elenmenin de bir adabı olmalıdır. Yani Galatasaraylı oyuncular çeyrek finalde Devler Ligi'ne "Kazanarak" veda etmenin inancı ve çabası içinde olmalıdır. Galatasaraylı futbolculara kazanma isteğine ya da hedefine en büyük desteği yine Galatasaray taraftarı vermelidir. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarlarının takımlarını ateşleyici gücü asla bir Real Madrid'de, Barcelona'da ve Milan'da yoktur.
RONALDO DA ŞAŞIRSIN
52 bin kişilik TT Arena'nın akustik gücünü düşünürsek Galatasaray taraftarı öyle bir tezahürat gücü yaratmalıdır ki; Ronaldo ve arkadaşlarına maçtan sonra tıpkı Maldini gibi, "Kimse bize bu stada 52 bin kişi olduğunu inandıramaz" yorumunu yaptırmalıdırlar.