Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Kaan Oysul da CyberKnifeın çok hassas bir ışınlama yapabildiği ve en kritik noktalarda bile başarılı sonuçlar alınmasına olanak verdiğini söyledi.
CyberKnifeın yüksek teknoloji ürünü olduğunu ve hastanın diğer dokularına zarar vermediğine işaret eden Oysul, bunun hastanın sağlığının korunması açısından çok önemli olduğunu belirtti. Oysul, "CyberKnife ile beyin tümörünün tamamı genellikle yok edilirken, sağlam dokular da hasar görmüyor. Açık cerrahide, olası bir sinir dokusuna zarar verildiğinde bunun geri dönüşü yoktur, çünkü sinir dokusu iyileşemez, kalıcı hasar bırakır. Bu açıdan CyberKnife cerrahiye kısmen alternaif olabiliyor, kısmen de cerrahi ile birlikte kullanılabiliyor" diye konuştu.
Beyin metastazları bulunanlara yapılan operasyonla, hastaların yaşam süresinin uzatıldığını dile getiren Oysul, "Bunun dışında iyi huylu beyin tümörlerinde cerrahi sonrasında, hastaların büyük bölümünde işitme kaybı, bir kısmında da yüz felci gelişiyordu. Hasta, ömrü boyunca bu kalıcı hasarla yaşamak zorunda kalıyordu. Oysa, CyberKnife ile bu risk ortadan kalkıyor" dedi.
Oysul'un verdiği bilgiye göre, CyberKnife radyocerrahi sistemi, ana olarak robotik bir kol üzerine yerleştirilmiş 6 MV x-ışını üreten lineer hızlandırıcı ve hasta yatağından oluşuyor. Robot hassasiyeti 0,13 mm olarak bildiriliyor.
Klasik radyocerrahi metotlarından farklı olarak CyberKnife tedavi süresince görüntüleme ile hedefin yerini sürekli kontrol edilerek milimetrenin onda biri hatalar dahi bilgisayar kontrollü robot sistemi sayesinde hemen düzeltilerek tümörlerin yüksek bir hassasiyetle ışınlanmasını sağlıyor.
Ayrıca diğer radyocerrahi sistemlerinde başın hareketlerinin engellenebilmesi için hastayı sabitleyen vidalı bir çerçeve kafatasına lokal anestezi uygulanarak takılırken, CyberKnife da hastanın kafatasına uygun yapılmış kişiye özel termoplastik maske kullanılıyor.
Bu sabitleme, hastaların daha kolay tolere edebileceği bir yöntem olmakla birlikte aynı zamanda diğer radyocerrahi sistemlerinde yan etkilerden çekinerek tedavi edilemeyen büyük tümörler, toplam tedavi dozu günlere yayılarak tedavi edilmektedir. Ayrıca yalnız kafa içi tümörler değil tüm vucuttaki tümörler, hatta hareket edenler bile, intraoperatif görüntülenerek ve solunum ile senkronize edilerek robotik sistem ile milimetrenin ondabiri hassasiyetiyle takip edilerek tedavisi yapılmakkadır.
CyberKnife Radyocerrahi Sisteminde, uygulama sırasında ve sonrasında ağrı duyulmaması, anesteziye ihtiyaç duyulmaması, ayaktan tedavi yöntemi olması, yüzde 100'e yakın doğruluk ile tümörü çevreleyen sağlam dokuların ve organların korunması en önemli avantajları olarak gösteriliyor.
Bunun dışında yan etki riskinin diğer yöntemlere oranla çok düşük olması, tedavi sonrası hastanın rutin hayatına hemen dönebilmesi, kafayı ya da vücudu sabitleyen bir çerçeveye ihtiyaç duyulmaması, tedavi sırasında herhangi şekilde nefes tutmaya gerek olmaması da yöntemin diğer olumlu özellikleri olarak dikkat çekiyor.
Yaklaşık 5-7 hafta süren konvansiyonel radyasyon tedavisi yerine CyberKnife Sistemi ile 1 günde tüm tedavi tamamlanabiliyor. Operasyona uygun olmayan, cerrahi olarak yüksek riskli veya cerrahiye alternatif tedavi arayan hastalar için uygulanabiliyor.