Aktaş, havaların ısınmasıyla birçok kişinin denize girmek ve güneşlenmek için sahilleri tercih ettiğini, özellikle beyaz, açık tenli ve renkli gözlü kişilerin koyu tenli kişilere göre daha fazla risk altında olduklarını belirtti.
Güneşin yakıcı ve kanserojen etkisinin daha fazla olduğu 11.00-15.00 saatleri arasında güneşlenilmemesi uyarısında bulunan Aktaş, şöyle devam etti:
"Uzun süre güneş altında kalarak vücudunda ciddi yanıklar oluşan kişilerde deri kanseri görülme sıklığı normal insanlardan çok daha fazla. Tatil için denizi tercih eden insanlar, 'Zaten bir hafta tatilimiz var. Bu süre içerisinde iyice yanarak ten rengimizi değiştirelim' düşüncesiyle saatlerce güneş altında kalıyor. Bu da deri kanserine neden oluyor. Deri kanserine yakalanmamak için güneşlenme süresinin zamana yayılması gerekiyor. Tatilin her gününde güneşlenme süresi 15'er dakika artırılarak güneşin zararlı etkilerinden korunulabilir. Mesela tatilin ilk gününde 15, ikinci gününde 30 ve üçüncü gününde 45 dakika güneşlenilebilir. Yani ten rengi karardıkça güneşlenme süresi artırılabilir."
Güneş yanığının vücutta kanın serumu olarak bilinen su toplanmasına ve dolayısıyla sıvı kaybına neden olduğunu belirten Aktaş, sıvı kaybıyla da sodyum, potasyum, protein ve elektrolit kaybı oluştuğunu söyledi.
Elektrolit kayıplarının yerine konulmamasının olumsuz sonuçlar doğurduğunu ifade eden Aktaş, "Bu durumu ikinci-üçüncü derecede yanık olarak görmek lazım. Zamanında müdahale edilerek elektrolit dengesinin sağlanması gerekiyor. Aksi taktirde sıvı kaybıyla ortaya çıkan elektrolit kaybı, kalp durması, şok ve beyin kanamasına ve kişinin ölümüne neden olabilir. Kişiler güneşleneyim derken kansere yakalanabiliyor, nadiren de olsa ölüm olayları görülebiliyor" diye konuştu.
"BENLERİNİZİ GÜNEŞTEN KORUYUN"
Vücuttaki siyah ve kahverengi benlerin güneşlenme esnasında üzerlerinin kapatılarak korunması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Aktaş, aksi taktirde ben kanserlerinin oluşabildiğini söyledi.
Ben kanserinin, güneşin en çok aktif ettiği kanserler arasında yer aldığını ifade eden Aktaş, "Özellikle güneşe çok maruz kalan siyah ve kahve renkli benler, daha da büyüyüp koyulaşarak iç organlara atlıyor ve kanser gelişiyor. Bu kanserler genellikle ölümle sonuçlanıyor" dedi.
"GÜNEŞ KREMLERİ HER SAAT TEKRAR SÜRÜLMELİ"
Aktaş, zararlı etkilerini en aza indirebilmek için güneşlenmeye başlamadan 30 dakika önce güneş kremleri sürülmesi tavsiyesinde bulunarak, kremlerin koruma özelliğinin en az 30-50 faktör olması gerektiğini vurguladı. 30 faktörden az kremlerin koruma etkisinin çok az olduğunu, 50 faktörden fazlasının da alerjiye neden olduğunu belirten Prof. Dr. Aktaş, "Güneş kremlerinin her saat tekrar sürülmesi gerekiyor. Aksi taktirde koruyucu etkisi kayboluyor. Güneş yanığı olduğu zaman da mutlaka doktora gitmek lazım" şeklinde konuştu.