Nogo Reseptör 1 adı verilen genin işlevini devre dışı bırakan ABD'deki Yale Tıp Okulu'ndan bilim adamları, erişkin farelerin beyinlerini gençleştirerek öğrenme ve beyin hasarlarında iyileşme sürecini hızlandırmayı başardı. Araştırmacılar, bu yolla insanlarda da beyin hasarlarında daha çabuk iyileşme sağlanabileceğine dikkati çekti.
Profesör Stephen Strittmatter başkanlığındaki bilim ekibince yapılan çalışma, Neuron adlı bilimsel dergide yayımlandı. Aylar süren çalışmada beynin yaşlanmasındaki ana genetik anahtar olan Nogo Reseptör 1 genini tanımlayan araştırmacılar, bu genin, beyinde, nöronlar arasında bulunan sinaptik bağlantılardaki hızlı değişiklikleri yavaşlatarak ergen beyninin elastikiyetini baskıladığını ve erişkinlikte beynin, eskiye göre daha durağan bir esneklikte kalmasına neden olduğunu ortaya koydu.
Bu genin bulunmadığı farelerde beyindeki esnekliğin erişkinlikte de sürdüğünü belirleyen bilim adamları, bu genin işlevinin devre dışı bırakıldığı erişkin farelerin beyinlerindeki esneklik düzeyinin ergenlikteki seviyesine çıktığını gözlemledi.
Araştırmacılar, yaptıkları deneyde genin bulunmadığı farelerde beyin yaralanmalarında iyileşmenin genç farelerdeki kadar hızlı olduğunu ayrıca bu farelerin yeni ve karmaşık motor görevlerini yerine getirmede erişkinlere göre daha çabuk ustalaşabildiklerini gözlemledi.
Beyinde oluşan hasar nedeniyle hastalar, rehabilitasyon devresinde ellerini hareket ettirebilmek gibi görevleri yeniden öğrenmek zorunda kalıyor. Rehabilitasyonda genç hastaların erişkinlere göre daha hızlı gelişme kaydettiği biliniyor.
Bilimsel çalışmanın yazı heyetinde yer alan Yale Üniversitesi doktora öğrencisi Feras Akbik, "Bu, Nogo Reseptör geniyle oynamanın, insanlarda, inme gibi beyin hasarlarında rehabilitasyonu hızlandırma ve daha iyi seviyeye getirme potansiyeli taşıdığını gösteriyor" dedi.
Araştırmacılar ayrıca, bu genin bulunmadığı farelerin gergin anılarını daha hızlı unuttuğunu tespit ettiklerini söyleyerek, bunun, genle oynanarak Travma Sonrası Stres Bozukluğu tedavisine katkı sağlanabileceğine işaret ettiğini vurguladı.
Araştırma National Institutes of Health adlı ABD hükümetine bağlı bir kuruluşun maddi katkısıyla yapıldı.