Operasyonu, Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Berker başkanlığındaki ekip gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Berker, 39 yaşındaki İ.Ç'nin karın ağrısı ve karında kitle şikayetiyle hastaneye başvurduğunu belirterek, yapılan muayenede karını dolduran büyüklükte ur tespit ettiklerini söyledi. Ultrasonda urun kanserle uyumlu olmadığının tespit edildiğini ve ''miyom'' tanısı konulduğunu dile getiren Berker, hastanın daha önce geçirdiği operasyonlara bağlı olarak açık cerrahiyi tercih etmediğini kaydetti.
Berker, ''Hasta, daha önce açık cerrahi sonrasında çok ağrı duymuş, artık kapalı cerrahi ile bu sorundan kurtulmak istiyordu. Muayene sonrasında hastamıza kapalı cerrahi ile müdahale yapabileceğimize karar verildi. Hastanın rahminde bir tane 1 kilo 250 gram bir tane de 250 gram ağırlığında miyomu vardı. Miyomlar tüm karını dolduruyor, çok ağrıya yol açıyordu'' dedi.
Bu tür büyüklükteki miyomun çıkarılmasına yönelik ilk kez kapalı cerrahi yönteminin kullanıldığına dikkati çeken Berker, ''Dünya literatüründe çok az sayıda böyle vaka var. Türkiye'de literatüre sunulmuş, rahim korunarak kapalı yöntemle 1,5 kilogram ağırlığında miyomun çıkarıldığı bir ameliyat yok'' diye konuştu. Berker, operasyona ilişkin şu bilgileri verdi:
''İlk olarak karın kesilmeden, her iki kasıktan ve göbekten 1 santimetre genişliğinde kesi açıldı. Kesilerin olduğu yere özel tüpler yerleştirildi ve ameliyat bu tüplerin içinden gerçekleştirildi. Tüpler aracılığıyla karın içine girildi ve rahim duvarı içindeki miyoma ulaşıldı. Miyom, rahimden çıkartılarak karın içine konuldu. Sonrasında miyom özel parçalayıcı (morsellatör) ile şeritler şeklinde bölünerek, yine mevcut tüpler içerisinden dışarı çıkarıldı. Ardından bölge temizlenerek dikildi.''
Ameliyatın yaklaşık bir buçuk saat sürdüğünü kaydeden Berker, ''Bir futbol topu büyüklüğündeki miyom yaklaşık 50 santimetre genişliğindeydi. Operasyon sonrasında hastanın üreme organlarında, rahminde hiçbir kayıp olmadı, çok başarılı bir operasyon geçti'' dedi.
Prof. Dr. Berker ameliyatın gerçekleşmemesi halinde hastanın karınında deformasyon olacağını ve miyomun, hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde bozduğunu ifade ederek, miyomun sol böbrek kanalına baskı yaparak ağrıya yol açtığını, cinsel ilişkide şiddetli ağrıya neden olduğunu söyledi. Operasyon sonrasında hastanın aktif hayatına üç gün içinde döndüğünün altını çizen Berker, şöyle devam etti:
''Bu teknik hem hasta hem de hekim için büyük bir konfor sağlıyor. Operasyon, açık cerrahi ile yapıldığında hastaya yaklaşık 30 santimetre genişliğinde kesi yapılması gerekirken, şimdi dikiş izi bile yok. Kesi yerinin büyük olması hem iyileşmeyi geciktiriyor, enfeksiyon riskini artırıyor ve ağrıya yol açabiliyorken, şimdi hasta bunların hiçbirini yaşamıyor. Bir gün içinde taburcu oluyor. Yatak işgali önlenmiş oluyor. Estetik açıdan güzel görünüm elde ediliyor.''