Otizm tanısı konulan çocuğum, OÇEM Sınıfı'na yönlendirildi. OÇEM sınıfı nedir, ona yararı olur mu? A.B./İstanbul
OÇEM'in açılımı, Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi'dir. Bu merkezler okullarda olabileceği gibi, devlet okullarının bir sınıfı da olabilir. Bu sınıflarda üç-dört otistik çocuk, bire bir ya da grup eğitimine tabi tutularlar. Eğitim programları çocuğun ihtiyaçlarından yola çıkılarak hazırlanır.
YARARLI OLACAKTIR
Son üç yıldır, özellikle de bu yıl, hemen hemen her okulda bir OÇEM ya da özel eğitim sınıfı bulunmaktadır. Ancak bu konudaki sıkıntı; eğitimcinin yeterli donanıma sahip olmamasıdır. Bu arada maalesef toplumumuzda bazı veliler de, bu sınıfların normal okullarda olmasına ciddi tepki göstermektedir. Oysa tanısı ne olursa olsun; tüm çocukların eğitim alma hakkı engellenemez. Ben çocuğunuzun bu sınıfa gitmesinden yanayım. Orada tenefüste bile olsa çocuklarla bir arada olması, onlarla bir şekilde iletişime girmesi, gelişimi açısından da faydalı olacaktır.
***
Reaktif bağlanma bozukluğu
Bebeğime 'Reaktif bağlanma bozukluğu' tanısı kondu. Bu nasıl bir rahatsızlıktır ve nasıl tedavi edilir? M.L./Ankara
Reaktif bağlanma bozukluğu aslında eski ama yeni yeni tanımlanan gelişimsel bir sorundur. Bu rahatsızlıkta çocukta, üç yaşına kadar sosyal ilişkilerinde genel bir problem gözlenmektedir. Bu sorunlar arasında; güvensiz tavırlar, sürekli ağlama, konuşmada gecikme, hayali oyun kuramama, anlamsız yüz ifadesi, sürekli söylenen şeyi tekrar etme ve fiziksel temasa karşı ciddi tepki yer almaktadır. İlk etapta otizm belirtileriyle örtüşse de, otizm denemez. Çünkü reaktif bağlanma bozukluğu olan çocukların; doğru yönlendirilme ve eğitimle, düzelme şansları daha yüksektir. Ebeveynlerin de çocuklarına bol bol sarılması, göz kontağını uzun süre devam ettirebilmesini sağlaması ve onu TV'den uzak tutması önemlidir.
***
Karagöz mü, Peppe mi?
Bizim zamanımızda Karagöz ve Hacıvat vardı, şimdi ise Peppe var. Sizce çocuklar için hangisi doğru? F.L./Antalya
Bu kadar hızlı gelişim içerisinde; bizim de, çocuklarımızın da bu değişime ayak uydurmaları önemli. Bu bir bayrak yarışı; biz anne babalarımızdan aldığımız bayrağı, zamanı gelince çocuğumuza devredeceğiz. Elbette ikisinin de ayrı bir keyfi var. Bence çocuklarımız hepsini izlemeli. Geçmişte ve bugünde yaşananları görmeleri, onların yarınlarını şekillendirmesini sağlayacaktır. Bu nedenle masallarımızı ve ninnilerimizi yaşatmak gerekir. TV bir araç ama çocuğu asıl yönlendirecek olan ebeveyndir. Ebeveynin; çocuğuna alacağı kitaplardan oyuncaklarına kadar seçici olması ve ona farkındalığını artıracak imkanlar sunması gerekmektedir.