Sınav için tempolu yürüyen kazanır

Feyziye Mektepleri Vakfı Işık Üniversitesi Psikoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Engin Arık, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'na çok az bir zaman kala; öğretmenlerin, öğrencilerinin heyecanlarını azaltıp motivasyonlarını nasıl artırabilecekleri konusunda tavsiyelerde bulundu...

TEST ÇÖZMEK YETMEZ
Lise sondaki öğrencilere ödev verilirken YGS-LYS'ye yönelik mi düşünülmeli? Okulda sadece test mi çözülmeli?
Artık bütün öğrenciler dershanelere giderek üniversiteye hazırlandığı için okullarda özel bir çaba harcanmamalı. Tabii okullarda da normal müfredatın dışında üniversite sınavı için kurslar düzenlenebilir. Ayrıca, üniversite eğitiminin sadece testlerden oluşmadığı unutulmamalı. Öğretmenlerimizin hedeflerinden biri de; öğrencilerini üniversitedeki eğitim ve sosyal ortama hazırlamak olmalıdır.
Dershaneye gitmek şart mıdır?
Öğrencilerin, akranlarıyla rekabet edebilmeleri için düzenli, tempolu ve sınav odaklı çalışmaları gerekir. Pek çok dershane böyle bir ortamı hazırlıyor ve öğrencinin başarısını artırabiliyor.
Sınava hazırlanmak için rapor alan öğrenciye karşı nasıl bir tavır alınmalı?
Rapor alınması, öğretmenlere karşı bir tavır olarak algılanmamalı. Pek çok öğrencinin, sınavlara daha iyi hazırlanmak için ve daha çok zaman ayırabilmek için rapor aldıkları bir gerçek. Sanırım bu durum, sistemdeki eksikliklerden kaynaklanıyor. Ben olsam öğrencimin heyecanlarını, hedeflerini ve yaşadığı stresi anlamaya çalışır; empati kurmaya öncelik verirdim. Bir anlığına da olsa kendimizi öğrencimizin yerine koyalım, anlayış göstermeye çalışalım. Unutmayalım ki hepimiz bir zamanlar öğrenciydik.

ZİHİN SÜREKLİ ÇALIŞAN BİR MAKİNE DEĞİLDİR
Öğretmenlerin öğrencilerine, insan zihninin sürekli çalışabilen bir makine olmadığını söylemelerinde fayda görüyorum. Ayrıca, sınav sırasında kısa aralar vermelerini tavsiye edebilirler. Her 20-30 dakikada bir, çok kısa bir ara vermek zihni dinlendirip konsantrasyonu artırabilir. Bu dinlenme sırasında, derin ve uzun nefes almak faydalı olabilir.

ŞARKI SÖYLEYEREK VERİMLİ ÇALIŞILMAZ
Bazıları ders çalışırken sessizlik isterken, bazı öğrenciler belli düzeyde ses olmasını isteyebilir. Ancak; kulaklıkla müzik dinleyip şarkılara eşlik ederek daha verimli ders çalışabileceklerini düşünenler yanılır! Çünkü zihnimiz aynı anda bir şeye konsantre olduğu için iki ayrı şeyi aynı anda yapamayız.

ÇALIŞMAKTAN BUNALANLAR İÇİN RAHATLAMA ÖNERİLERİ
Verimli olmak için düzenli çalışmak gerekir. Çalışmaya beş dakikalık da olsa kısa aralar vermek; dinlenmek ve eğlenmeye de zaman ayırmak pek çok öğrenci için daha faydalı olabilir.

SOHBET EDİLEBİLİR
Molalarda, arkadaşlar veya aileyle sohbet edilebilir, müzik dinlenebilir. Resim yapmak ve dans etmek de verimliliği artırabilir.
Molalarda, yere uzanarak derin ve uzun nefes alıp verme teknikleri uygulanarak belli oranda rahatlama sağlanabilir.
Bazı günler 10 saat, bazı günler 1 saat çalışmak yerine her gün belli bir saat çalışmak daha faydalı olur. Haftada bir gün ders çalışmaya ara verilirse fiziksel ve zihinsel rahatlık sağlanır.
Ders çalışılmadığı günlerde, sınav stresinden ve ders ortamından uzaklaşmak için kısa yürüyüşler yapmak iyi olur. Sinema veya tiyatroya gitmek, bazen popüler bir diziden konuşmak bile zihni dinlendirir.

ÖĞRENCİYİ AZARLAMAK MOTİVASYONUNU BOZAR
Öğretmenlerin başarılı bulmadıkları öğrencileri azarlaması ve sınavı kazanamayacaklarını söylemesi, öğrenciyi nasıl etkiler?
Öğrencilerimiz, üniversite sınavlarına hazırlandıkları için yeterince stres altında ve etraflarındaki kişiler tarafından baskı görüyorlar. Bunlara ek olarak öğretmenin de baskı yapması, öğrencinin çalışma şevkini kırabilir. Motivasyonu azaltmak çok kolaydır ama artırmak oldukça zordur. Bu yüzden öğrencilerimizi azarlamayalım, sınavda başarılı olmayacaklarını ima etmeyelim. Böyle düşünüyorsak bile bir şey söylememeyi tercih edebiliriz.

İYİ ÜNİVERSİTE İYİ İŞ DEMEK OLSA DA YETERLİ DEĞİLDİR
Okulda başarılı olan öğrenciniz üniversiteyi kazanamazsa ne düşünürsünüz?
Bazı öğrenciler okulda başarılı oldukları halde üniversite sınavında zorlanabilir. Öğrencinin hazırlığındaki eksikler, sınav stresi, kişisel veya ailevi nedenler; sınav başarısını etkileyebilir. Okulda çok başarılı olmayan bir öğrenci de sınavdan yüksek puan alabilir...

MANEVİ TATMİN DE GEREKİR
Üniversite sınavında yüksek puan almak hayat başarısı anlamına gelir mi?
Üniversite sınavında yüksek derece yapan öğrencilerin hepsi, çok iyi üniversitelerde çok iyi eğitim alıp maddi olarak tatmin edici işlerde çalışma hakkına sahip olabiliyor. Bunun tersini iddia etmek yanlış olur. Fakat hayat başarısı sadece maddi olarak tatmin edici bir iş demek değildir. Maddi tatmin sağlayan işler, aynı zamanda stresi artıran işlerdir. Hayat başarısı olarak manevi tatmin ve başarılı birliktelikleri de göz önüne almak gerekir. Bunlar düşünüldüğünde; üniversite sınavında yüksek puan almak aynı zamanda hayatta başarılı olunacak anlamına gelmeyebilir.