Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yeni teşvik sistemine ilişkin ''Teşvik sistemimiz, dünyanın en babayiğit sistemidir. Bunu bir kenara yazın. Şunu söylüyorum ki, biz inşallah, uluslararası bir yatırım patlaması yaşayacağız'' dedi.
Bakan Çağlayan, ABD temaslarının ilk gününde New York River Club'ta Amerikalı dev firmaların CEO'ları ile buluştuğu yemekli toplantıda yeni teşvik sistemini anlattı.
Business Council for İnternational Understanding (BCIU) adlı kuruluşun üyeleri ve aynı zamanda Türkiye'de de yatırımları bulunan 3M ve Pepsico firmalarının sponsorluğunda gerçekleşen toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, yıllık bütçeleri milyar dolarlar ile ifade edilen şirketlerin CEO'larına Türkiye'nin yeni teşvik paketi hakkında bilgiler verdi.
New York temaslarının ardından hızlı tren ile Washington'a hareket eden Bakan Çağlayan yolculuk esnasında basın mensuplarına BCIU üyelerine hitaben yaptığı konuşmaların ayrıntılarını anlattı. Amerika'daki potansiyel şehir ve iş çevrelerinden örnekler veren ve yeni teşvik paketinden çok umutlu olan yatırımcı firmaların heyecanından memnun olduklarını ifade eden Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti:
''Georgia, Atlanta, New York, Washington, Houston, İllinois olarak sayabileceğimiz 6 noktada Amerika'daki faaliyetlerimizi yoğunlaştırdık. Bu saydığım 6 noktanın bulunduğu eyaletler, Amerika'nın gayrisafi milli hasılasının yüzde 46'sını oluşturmaktadır. Hele California Eyaleti bugün devlet olsa dünyanın 8. devleti olabilecek kapasitede bir ticari ve ekonomik kapasiteye sahip bir eyalet.
Los Angeles, New York ve Miami gibi ticaret merkezleri de bizim için önemli bölgeler. Bu bölgelerin Miami hariç hepsine gittik. Bu gelişimizde de, bugün Business Council İnternational Understanding (BCIU) bizi New York'ta ağırladı. Toplantı bu kuruluşun üyeleri 3M ve Pepsico şirketlerinin sponsorluğunda düzenlendi. BCIU Amerikan eski başkanlarından Eisenhower tarafından kurulmuş önemli bir kurum. Bu tür kuruluşlar ile mümkün olduğunca bir araya geliyoruz.Bu toplantı öncesinde de beş ayrı firma ile ikili görüşmelerimiz oldu. Bu 5 firmanın toplam 2011 cirosu 300 milyar dolar. Yani Türkiye'nin milli gelirinin yüzde 40'ı. İstihdam ettikleri kişi sayısı ise 785 bin kişi. Bu firmalar içinde halihazırda ülkemizde yatırımı olan firmalar olduğu gibi, yatırım yapma eğilimi olan firmalar da var. Bilhassa bu firmalar ile yaptığımız görüşmelerde teşvik sistemi üzerinde durduk. Türkiye'nin teşvik sistemini kendilerine anlattık. Onlar da bize hangi operasyonları yapmak istediklerini anlattılar ve nasıl istihdam sağlayacaklarından bahsettiler.''
Zafer Çağlayan, BCIU toplantısında Pepsico şirketinden bir bayanın ''Türkiye'nin ekonomik başarısı nedir?'' diye sorduğunu dile getirerek, ''Türkiye'nin ekonomik başarısının iki temel ayağı vardır; İstikrar ve güven. Mali disiplin, ihracata dönük bir büyüme stratejisi. 2011'in ikinci çeyreğindeki büyümenin asıl lokomotifi ihracattır. Bu firmaların Türkiye'ye karşı çok büyük ilgi ve alakaları olduğunu gördüm'' diye konuştu.
Görüşme yaptıkları firmalardan birinin Kimberly-Clark Cooperation olduğunu anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:
''137 yıllık bir firma, 53 bin çalışanı olan, 37 ülkede yatırımı, 150 ülkede satış ağına sahip bir firma. Türkiye'deki markaları; Huggies ve Cotex. Bu firma Türkiye'de yeni yatırımlar için hazır ve ayrıca, başka ülkelerdeki yatırımlarını da Türkiye'ye aktarmayı düşünüyorlar. Görüştüğümüz bir diğer marka 3M. Dünyanın en değerli firmalarından birisi. 1980'den beri ülkemizde faaliyet gösteriyor. Marka değeri 4 milyar dolar. Türkiye'yi bir yatırım merkezi, bir ara üs olarak seçmek istiyorlar. Yatırımlarının sürekli gelişen ve devam eden bir yapıya sahip olduğunu belirttiler. Teşvik sistemi ile yakından ilgileniyorlar. Çerkezköy'de bulunan bu firma, Çorlu'yu yeni yatırım bölgesi olarak düşündüğünü söyleyince, kendilerine stratejik yatırım konusunda Tekirdağ ile Trabzon'un birbirinden farkı olmayacağını ifade ettik. 3M, ABD'li bir firmadır ve bugün New York'ta yapılan görüşmenin sponsorlarından biri olmuşlardır.
Pepsico sizin de bildiğiniz gibi, 300 bine yakın çalışanı ve 60 milyar dolar yıllık geliri olan bir firma. Türkiye'de 43 bin kişiye istihdam sağlıyorlar. 16 ülkenin yönetiminden sorumlu olan Güneydoğu Avrupa Bölgesi merkez olarak kendine İstanbul'u seçmiş. Amerikalı şirketlerin bir derneği var. Dernek 11 üyesi ile birlikte bizi ziyaret etti ve Türkiye ile ilgili hedeflerini anlattılar. Pepsico'da onlardan biri idi. Amerikan kaynaklı bu derneğin 11 üyesi bize, yeni teşvik sistemi kapsamında, önümüzdeki üç yılda Türkiye'deki yatırımlarını 800 milyon dolardan 5 milyar dolara kadar çıkartabileceklerini söylediler.''
Yeni teşvik sistemine de değinen Çağlayan, ''Teşvik sistemimiz, dünyanın en babayiğit sistemidir. Bunu bir kenara yazın. Hakikaten çok iddialıdır. Teşvikin en önemli ayaklarından biri, yatırım indirimidir. Bu indirim teşvikini 8-9 yıl sonra yeniden getiriyoruz. Tabii bunu iller bazında yapmamızın çok faydası oldu. Stratejik yatırımlarda, 6. bölge dışında, ilk 5 bölgede il ayrımı yapılmayacak olması çok önemli. Şunu söylüyorum ki, biz inşallah, uluslararası bir yatırım patlaması yaşayacağız. Bu konuda beni en çok umutlandıran durumlardan biri, bizim yurt dışından ithal etmek zorunda olduğumuz ürünlerin bu teşvik kapsamında ülkemizde üretilir hale getirilecek olması. Kesinlikle de, 'ihracatını yaptığımız ürünleri Türkiye'de üretelim, cari açığı böyle çözeriz' diye bir düşüncem yok'' diye konuştu.
''Sağlık sektöründe de serbest bölgeler konusu gündemimizde''
Çağlayan, 2011 cirosu 7,5 milyar dolar olan başka bir sağlık firmasının, günde 2000 test merkezinde günde 530 bin test yapan Guest Diagnostics Incorporated firmasının da teşvik programı ile yakından ilgilendiğini belirterek, ''Kendileri Türkiye'ye gelip Sağlık Bakanımız ile görüşmek istiyorlar. Sağlık sektöründe de serbest bölgeler konusu gündemimizde'' dedi.
Görüştükleri bütün bu firmalara ortak bir mesajlarının olduğunu ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu:
''Onlara dedik ki; Türkiye'ye geldiğiniz zaman 56 ülkelik bir coğrafyaya gelmiş oluyorsunuz. New York'tan Seattle'a gitmek için uçak ile 5 saat uçuyorsunuz. Bizim 4 saatlik uçuş mesafemizde 56 ülke bulunuyor. İngiltere, Rusya, Ortadoğu, Afrika'nın ortasına kadar ulaşıyorsunuz. Bu coğrafyada dünya nüfusunun 4'te 1'i yaşıyor. Dünya milli gelirinin 3'te biri oluşuyor. En önemlisi, dünya ithalatının yüzde 46'sı da bu coğrafyada oluşuyor. Bu rakam 8,5 trilyon dolar. Tam bir mal satım pazarı burası. Bizim sivil toplum kuruluşlarımız Afrika'da çok iyi bağlantılar oluşturmuşlar. 'Gelin Afrika'ya bizim üzerimizden ulaşın' diyoruz. 'Türkiye'nin 18 serbest ticaret anlaşması var, bu imkanlardan faydalanın' diyoruz.''
Bakan Çağlayan, General Electric firmasının lokomotifli vagon yatırımı yapmak istediğini aktardığını belirterek, Türkiye 2023'e kadar 10 bin kilometreye yakin demiryolu yapacaklarını söyledi.
Türkiye'nin dış ticaret hacminin 436 milyar dolar olduğunu, bunun 175 milyar dolarının ihracat, 261 milyar dolarının ithalat olduğunu hatırlatan Çağlayan, bunun 9 sene öncesinde Türkiye'nin milli gelirinin iki katına yakın bir rakam olduğuna işaret etti.
Buna uygun altyapı oluşturulması gerektiğini dile getiren Çağlayan, mevcut tren yollarının rehabilite edilmesi, hızlı tren projesi gibi yatırımlar toplandığında 2023'e kadar 110 milyar dolara yakın yatırım yapacaklarını kaydetti.
Zafer Çağlayan, diğer bir firmadan nükleer enerjiyle ilgili soru aldığını dile getirerek, ''2023'e kadar bizim 3. nükleer hedefimiz var. Türkiye 2023'e kadar her yıl enerji ihtiyacı yüzde 6 artacak olan bir ülke. O açıdan nükleer enerji çok büyük önem taşıyor. Şu an 55 bin megavat kurulu gücümüz var, 2023'e kadar 125 bin megavata çıkacak. Dolayısıyla aradaki farkı kapatma adına 130 milyar dolar yatırım yapmamız gerekiyor. Türkiye bu açıdan GE gibi firmalar için çok büyük bir pazar. Bu tarz stratejik yatırımlar için ilk beş bölge farketmiyor, yatırımcının enerji yatırımını normal yatırımının üstüne koyacağız ve yüzde 50 yatırım indirimi desteği vereceğiz. Stratejik yatırımcı 7 yıl boyunca SSK işveren hissesi desteği alacak. Faiz desteği alacak. Bu imkanlar enerji yatırımını ülkemizde cazip hale getiriyor. Yolumuz uzun. Bu konuları Washington'da da, Houston'da da konuşacağız. Daha önce de söylediğiniz gibi yatırım avcılığına çıkmış bulunmaktayız. Ancak yatırımcıların bizden daha heyecanlı oluşu bizi açıkçası sevindiriyor'' şeklinde konuştu.
''Teşvik sistemiyle ilgili hukuki altyapı ay sonuna kadar tamamlanmış olacak''
Bakan Çağlayan, yapılacak yasal düzenlemelere değinerek, şöyle devam etti:
''Bugün teşvik sistemi ile ilgili, maliyedeki kanunlar hakkında üç değişiklik için düzenlemeler Bakanlar Kurulumuzda imzaya açıldı. Önümüzdeki gün ümit ediyorum nisan sonu itibariyle bu konu torba yasa olarak çıkmış olacak. Teşvik sistemi ile ilgili hukuki altyapı bu ay sonuna kadar tamamlanmış olacak diye görüştüğümüz firmalara söz verdik. Başbakanımızın onayladığı bir konudur sonuçta. Ben 2013'te çok ciddi bir yatırım patlaması bekliyorum. Tarih ile ilgili olarak Başbakan'ımızın söylediği tarih 1 Ocak 2012'dir. Şunu özellikle ifade edeyim ki Türkiye'deki uluslararası yatırımcılar açısından çok faydalı olacaktır bu. Çünkü vergi noktasında önemli bir indirim imkanı getirecek söz konusu firma için.''
Bir soru üzerine Bakan Çağlayan, şeker fabrikalarının özelleştirmesi bittiği an fruktoz sorununun ortadan kalkacağını belirterek, ''Nişasta bazlı şeker hakkında özel sektör kendisi karar verecektir. Bir de çiftçimizin anlaması gereken başka bir şey var; Pancar ekmek kader değil. Başka bir şey de ekebilirler. Türkiye'de biz en çok desteği tarım üreticilerine veriyoruz. Bu rakam 7 milyar liranın üzerindedir. Tarım ürünleri konusunda da ihracata dayalı ürünler yetiştirmeye yönelik yapıyı oluşturmalıyız. Yüksek katma değerli ürünlere yönelmeliyiz. Avrupa kısıtlamaları konusunda yeni bir çalışma başlattık. Linyit ve demir cevherleri teşvik verilemeyen maddeler arasında idi. Biz söz konusu kısıtlamayı aşmak için 'Avrupa Birliği Yeni Çelik Endüstrisi'' tanımına geçerek linyit ve demir cevherlerine de teşvikin önünü açacağız'' diye konuştu.
Bakan Çağlayan bu sabah ABD basını ile kahvaltılı bir görüşme yapması bekleniyor. Öğle saatlerinde uçak ile Houston'a geçecek Çağlayan'ın gezinin 4. ayağında ise Meksika'da G-20 üyesi ülkelerin ekonomi bakanları başta olmak üzere bir dizi görüşme gerçekleştirmesi öngörülüyor.