Astronot Taylor (Charlton Heston), ilk Maymunlar Cehennemi'nin (1968) finalinde tüm macera boyunca başka bir gezegen yerine Dünya'da olduğunu fark edince çok üzülür: "Sonunda gerçekten yaptık... Sizi manyaklar! Mahvettiniz! Lanet olsun. Cehenneme kadar yolunuz var!" Karşısında, beline kadar gömülmüş Özgürlük Heykeli. New York battığına göre, bildiğimiz dünya yok olmuş. Bunu başarmak zeka geriliği sayıldığından, ve bu da bizi dünya zeka sıralamasında ikinciliğe düşürdüğünden, artık maymunlar yönetimde. (Kaldı ki Otostopçunun Galaksi Rehberi'ne bakılırsa, fareler ve yunuslardan sonra üçüncüyüz.) Bu ilk filmi 70'ler boyunca takip eden seride, maymun ırkının şempanze, orangutan, goril sırasıyla giden hiyerarşisi zaten vardı. Maymunlar Cehennemi: Başlangıç, zeka yarışının ortaya çıkış hikayesi. Aslında bilim adamı Will Rodman'ın (James Franco) tek istediği, kendi babasını da yiyip bitiren alzheimer'a tedavi bulmak. Kazara, Sezar isimli denek şempanzenin zekasını fazlaca yükseğe sıçratıyor. Bu bölüm, ilk isyankar ve devrim lideri olarak Sezar'ın yükselişi hakkında. (Böyle deyince filmin oturaklı bir senaryosu varmış gibi oldu...) Bilimkurgu edebiyatı, insanlığın günah çıkarma alanlarından biri. Şu dünyada ve de şu dünyaya ettiklerimizin bedelini günün birinde fena ödeyeceğimize, kendi ülkesinde yargılanan devrik diktatöre dönüşeceğimize dair hüzünlü beklenti, bir bilimkurgu klasiği. Yok etme güdümüzü gerizekalılık addettiğimize göre, başka birileri yönetecekse bu ırkın bizden daha mükemmel bir sistem yaratmasını talep edebiliriz.
YIKIM VE İLKELLİĞE DOĞRU GERİ ADIM
Hakikaten daha zeki oldukları noktada, maymunların önünü açmaktan başka çare kalmayabilir. Serinin bahsettiği kabus şu ki, sistemin uzun süre ihmal edilmiş, evrime direnmiş sakatlıkları birdenbire daha iyisiyle yer değiştirmiyor. Önce yıkım, ve mecburen, ilkelliğe doğru geri adım. Maymunlar Cehennemi'nde de, insanlar, kişisel bir sorunu aşana kadar hayvan, canavar vs. suretine hapsolan masal kahramanları gibiler. Devrim dediğiniz, bir ileri bir geri giden bir şey. Evrimin mümkün olmadığı durumlardaki gaz sıkışması, ancak devrimle giderilebiliyor. Karşı çıktığınız her şeyin abartılı bir kopyası olduğunuzda, kıllarınız ve sesiniz en eski devirlerdeki kadar gür çıkabiliyor ki, buna da devrim denebiliyor. Sezar şimdilik sadece 'form tutmakta', ama kendisine yer açılmayan büyük şehre uzaktan bakarken, heykeli en az beline kadar gömmeye kararlı olduğunu biliyoruz.