Siz de kürk giyiyor veya kürk giyenlere sıcak bakıyor olabilirsiniz, ama muhtemelen kürk sektöründeki vahşeti bilmiyorsunuz. Bir kürk manto için en az 50-60 hayvanın katledildiğini, çiftliklerde üst üste kafeslerde aç bırakıldıklarını bilmiyorsunuz. Bunları bilip de halen kürk giymeye devam ediyorsanız, ciddi bir vicdan sorununuz olduğunu söylemek mümkün. Kürk vahşeti çeşitli videolarla da ortaya konmuş durumda. PETA'nın (People for the Ethical Treatment of Animals) yayınladığı bir video, kürkleri için öldürülen kedi ve köpeklerin içler acısı durumunu gözler önüne seriyor. Söz konusu videoda kedilerin ve köpeklerin kaynar suya atıldığı açıkça görülüyor. Kürkleri yüzülen bazı hayvanların bu esnada bilinçlerinin kaybolmamış olması dikkat çekiyor. Veteriner Hekim Nilay Tezsay, kürk hayvanlarına yapılan işkenceyle ilgili şunları söylüyor: "Ötenazi masrafı, uygulanma zorluğu, ölen hayvanın soğumasının ardından kürkünün zor çıkartılıyor olması, çalışanları işkenceye yönlendiriyor. Kurşunla kürkte delikler açılır diyerek kafaya tahta veya beyzbol sopası gibi cisimlerle vurarak öldürüyorlar. Çinlilerin değişik etler yiyebilmek için kaynar suya canlı kedi-köpek soktuğunu biliyoruz. Türkiye'deki birçok ünlü kadın giyim mağazası, Çin'de üretilmiş, kürk ve derileri kullanıyor.
BÜLENT ERSOY'A PROTESTO
Ne acıdır ki, kürk giyenlerin bazıları da gardırobunda 15 kürkü olduğunu övünerek anlatan Bülent Ersoy gibi tüm hayvanların 'insanlara hizmet' için yaratıldığını düşünüyor. 300 bin dolarlık çinçilla kürküyle salına salına dolaşan Ersoy, hayvanseverlerin tepkilerine karşı yaptığı açıklamada şunları söylüyor: "Allahü Teala yarattıklarının içerisinde en çok insanoğlunu seviyor. İnsanoğluna faydası olsun diye; etinden, sütünden, gücünden, tüyünden, derisinden istifade edilsin diye hayvanları yaratmış." Ersoy'un pek yakında uluslararası hayvan koruma kuruluşu PETA tarafından protesto edileceği söyleniyor. Ersoy'un kürk sevdasından vazgeçmeye niyeti yok ancak kürk endüstrisinin bilinmeyen vahşetini anlatırsak, belki birilerini vazgeçirebiliriz diye düşündük. Türkiye'de güzel çalışmalar yapan gruplar var. Kürke Hayır Platformu ve HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) bunların başını çekiyor. Aktivistler özellikle her yıl kürk fuarlarını protesto ediyor ve toplumda kürk gerçeğiyle ilgili bilinç oluşturacak çeşitli çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalar az da olsa sonuç veriyor. Taksim'de kürk satan ve bu sebeple birçok kez camları aşağı indirilen bir mağaza, hayvanseverlerin tepkisini dikkate alarak kırtasiyeye dönüştü. Bu da para kazanmak için kanlı ticaretin şart olmadığını ortaya koyuyor.
Nasıl öldürülüyorlar?
Vizon: Gaz ile boğularak veya yüksek doz zehirle öldürülüyorlar. Bazı yerlerdeyse boyunları kırılarak veya oksijensiz bırakılarak öldürülüyorlar.
Tilki: Yabani olanları tuzaklarla yakalanıyor. Tuzağa yakalanan tilki, günlerce acı çekerek can veriyor. Eğer ölmemişse anal bölgeden elektrik veriliyor.
Astragan: Kaliteli astragan elde etmek için kuzular 10-15 günlük olmadan kesiliyor. Hayvan büyüdükçe, renginin güzelliği ve parlaklığı azalıyor, kıvırcık bukleler kayboluyor.
Fok: Derilerine zarar gelmesin diye geçmişi ucu sivri balta ile vuruluyor. Avcı, bu darbeden sonra eliyle hayvanın yarılan başından içeri parmağını sokup beyninin dağıldığından emin oluyor.
Çinçilla: Bazı ülkelerde boyunları kırılarak veya elektroşok ile öldürülüyorlar. Elektroşok yönteminde kulak ve genital bölgelere veya dudak ve ayağa iki metal uçlu elektrik kablosu bağlanıyor.
Köpek: Kış aylarında küçük kafeslere kapatılarak, aç ve susuz bırakılarak barındırılan köpekler sonrasında boyunlarına geçirilen telle boğularak öldürülülüyor.
Kedi: Kedilerin öldürülmesi zor olduğu için ve kürklerinde herhangi bir hasar istenmediğinden, ağızlarına bir hortum sokularak hortumun diğer ucundaki musluk açılıyor ve önce hortumun içinden geçen su, boynundan telle asılmış kedinin ağzından içeri doluyor. Nefes almaya çalışan hayvanın akciğerlerine su doluyor ve hayvan boğularak can veriyor.
Yüzde 70'i Çin'de üretiliyor
Kürk kurbanları arasında tilki, vizon, vaşak, leopar ve fok gibi yaban hayvanları ve çinçilla, tavşan, kedi ve köpek gibi hayvanlar yer alıyor. Dünyadaki kürk üretiminin yüzde 70'ni üstlenen Çin'de üretilen kürklerin yaklaşık yüzde 30'u yaban hayvanlarından, geri kalanıysa kürk çiftliklerindeki kafeslerde sıkış tıkış tutulan hayvanlardan elde ediliyor. Hepsi akıl almaz vahşilikteki metotlarla öldürülüyor. Daha sonra üreticiler bu kürkleri, giyim eşyası, aksesuar ve hediyelik eşyalarda kullanılmak üzere Avrupa'ya pazarlıyorlar. Anahtarlık, terlik, saç tokası, tüylü oyuncak ve biblolar bu eşyaların en kolay ulaşılabilir örnekleri arasında.
HAYTAP'tan kısa notlar
Kürk hayvanları yaşamlarını, kürkleri daha canlı olsun diye soğuk ortamda minicik kafeslerde sürdürmektedir. Bulundukları ortamı pislememeleri için masum canlılara yem ve su verilmez.
Ölü hayvanın kürkü albenisini kaybeder. Bu yüzden kürk, hayvan henüz hayattayken onun acı çığlıkları duyulmazlıktan gelinerek yüzülür. Bu işkenceler sırasında masum hayvan hayattadır ve kürkünün bedeninden yüzüldüğünü hissetmektedir.
Kedi köpek kürkü Avrupa ve ABD'de yasaklandı
Kürke
Hayır Platformu kedi, köpek ve tavşan kürklerine dikkat çekerek şunları söylüyor "Dünyada 500 milyon insan 5-10 TL'ye satılan kürklü atkıları, eldivenleri, hediyelik eşyaları satın almaktadır. Hayvan hakları savunucularının mücadelesi sonucunda kedi-köpek kürkleri hem AB ülkelerinde hem de ABD'de yasaklandı. Ne var ki, Çin'deki kedi-köpek katliamı devam etmektedir. Sokaklardan toplanan hayvanların canlı canlı derileri yüzülmektedir. Derisi yüzülürken gözlerinden yaşlar akan hayvanların, derisi yüzülcan çekiştiklerini gösteren video çekimlerini kurkehayir. org'dan izleyebilirsiniz."