Fransız Renault ile 41 yıldır ortak üretim yapan Oyak Grubu, şimdi de Nissan ile ortaklığa hazırlanıyor. Oyak, Nissan'ın Türkiye'de büyümesi için Renault gibi üretim yapmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Renault-Nissan İttifakının Başkanı Carlos Ghosn'a "Nissan'ı da ortak üretelim" teklifi yaptı.
ARAZİ HAZIR
Oyak Otomotiv ve Çimento Grubu Başkanı Celal Çağlar, Ghosn'a "Arazimiz var, liman var, mühendislik ve sermaye var. Karar verin, hemen yatırıma başlayalım" teklifi yaptıklarını söyledi. Çağlar, yatırımın yüzde 60 Oyak, yüzde 40 Nissan ortaklığıyla olacağı mesajını verdi. Çağlar, teklifteki detayları şöyle anlattı: "İki tane çok büyük üretim kapasitesini artırabileceğimiz arazimiz var. Bunlardan biri hemen Oyak Renault'nun Bursa'daki fabrikasının yanındaki Omsan'a ait arazi. Ayrıca Türkiye'nin kuzey ve güneyinde iki tane çok büyük, dünya çapında tesisimiz var. Bunların içinde de milyonlarca metrekarelik alanlar var. Nissan buyursun gelsin. Arazimiz var, liman var, mühendislik var sermaye var. Karar versinler." Oyak Grubu'nun son 10 yılda 1 milyar euronun üzerinde yatırım yaptığını kaydeden Çağlar, tüm bu yatırımı sahip oldukları özkaynakla yaptıklarının altını çizdi.
Otomotiv tehlikeli virajda
Türkiye'de
2014'e kadar mevcut yatırımlar konusunda bir tehlike görmediğini belirten Çağlar, sonrası için karamsar konuştu. 2014 sonrasında otomotiv sanayisinin geleceğinin hem rakip ülkelere hem de devletin stratejisine bağlı olduğunu söyleyen Çağlar, şunları söyledi. "Aksi halde 2014 yılından sonra mevcut fabrikalarında kapasiteleri düşer. Eğer destek gelirse Türk otomotiv sanayisinin ömrü 50 yıl uzar. O yüzden Türkiye'nin geleceği için Allah aşkına otomotivde devlet politikası olsun." Celal Çağlar, Türkiye'nin rakiplerinin değiştiğini ve önümüzdeki 5-10 yılda otomotivde en büyük rakiplerinin Fas, Ukrayna ve Polonya olacağını kaydetti.
Mühendislik para kazandırıyor
Almanya'da profesör olabilmek için 5 yıl sanayide çalışma şartı olduğunu hatırlatan Çağlar, şunları söyledi: "Almanya'da mühendislik okudum. Hocalarım VW, Audi gibi şirketlerin direktörleriydi. Böyle bir yapının içinde çocukları yetiştirmekle, kitapta yazılanları öğretmek aynı değil. Üniversitelerin mutlaka sanayiye girmesi lazım." Türkiye'nin hâlâ mühendisliği anlamadığını söyleyen Çağlar, Türkiye'nin ürün mühendisliğine geçmesi gerektiğini, masa başında yapılan ve asıl katma değeri sağlayan mühendisliğin daha önemli olduğunu kaydetti.
Zengin Avrupalı çalışma motivasyonunu kaybetti
Bütün
dünyanın Hindistan ve Çin'den çok korktuğunu söyleyen Çağlar, şunları anlattı: "Korkunun sebebi, her yıl bu ülkelerden 100 binlerce mühendis çıkıyor. Daha önemlisi Avrupa motivasyonunu kaybediyor. Avrupalı hayatını kurtarmış ve fabrikaların sahibi. Bu yüzden Avrupalı çocuklar, kemancı, kütüphaneci, sosyolog olmak istiyor. Ama bu pilleri, bu otomobilleri de geliştiren adamlara ihtiyaç var. Sayıları Avrupa'da azalıyor. Çinli, Hintli hatta Türk çocuklar mühendis olup hayatını, geleceğini kurtarmak istiyor.Türkiye'de gelişmiş teknolojilere hakim çocukları yetiştirecek üniversiteler gerekiyor. Gençlere 100 yıllık bilgiler dışında yeni teknolojileri de öğretip öncül olmalıyız."
Üniversiteler elektrikli otomobile ilgisiz
Türkiye'nin otomotivde yeni teknolojiler konusunda ilerleme kaydetmesinde sadece devletin ve firmaların desteğinin yeterli olamayacağını kaydeden Celal Çağlar, üniversitelerin de bu konuda meraklı olup, mühendislik fakültelerinde bu alanlara ağırlık vermesi gerektiğini söyledi. Çağlar, "Türkiye'de bu kadar üniversite, bu kadar mühendislik fakültesi, öğretim görevlisi, profesör, dekan ve rektör var. Bir tanesi bile Oyak Renault'yu arayıp, önümüzdeki yıl seri üretime geçecek elektrikli Fluence hakkında bir şey sormadı" dedi.