"TBMM, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Kurtuluş Savaşı'nı yöneten ve olağanüstü koşullarda dahi toplanarak bugün yaşadıklarımızla kıyaslanamayacak çok daha büyük sorunların üstesinden gelen bir Meclis'tir. Halkın egemenliği ve milletin iradesi, seçilmiş ve vekalet verilmiş milletvekilleri aracılığıyla TBMM'de hayata geçirilir. Bu çerçevede tüm siyasi partilerin ve milletvekillerinin milletimizin kendilerine verdiği bu onurlu görevi, yerine getirmeleri için Türkiye Millet Meclisi'nde olmaları gerektiğine inanıyoruz. 12 Haziran seçimleri sonrasında bazı milletvekillerin yemin etmeyerek yasama faaliyetlerini katılmamaları eksikliktir. Son seçimlerle birlikte yüzde 95 seviyelerinde yüksek bir temsil oranını yansıtan TBMM, milletimizin yeni bir Anayasa yapılması talebiyle birleştirilerek değerlendirildiğinde tüm siyasi partiler için uygun bir uzlaşma zemini oluşturmaktadır. Ortaya çıkan bu tarihi fırsat, toplumsal sözleşme tanımına uygun bir Anayasa yapılması, hedefi için kullanılmalıdır. Siyaset kurumu için sorunların gündeme getirileceği tartışılacağı değerlendirileceği ve çözüm bulunacağı yegane ortam TBMM'dir. Siyasi partiler sorunların çözümü için TBMM zemininde olmalıdır. Bu inançla Anayasa dahil tüm mevzuatın hukukun üstünlüğü çerçevesinde ve kuvvetler ayrılığı ilkesi dikkate alınarak, özgürlükleri genişletici bir anlayışla yorumlanması ve uygulanması gerektiğine inanıyoruz. Sonuç olarak, Meclis'in açılışından bugüne kadar yasama faaliyetlerine katılmamış olan milletvekillerinin yemin ederek, Meclis çalışmalarına iştirak etmelerini ve katkı sağlamalarını arzu ediyoruz."