Erdoğan ve Papandreu'nun havayı ısıtan mesajları, günü sonlandıran ortak basın toplantısında geldi. Büyükelçiler Konferansı'nda esen soğuk rüzgârlar yerini, Kıbrıs için ortak çağrılara bıraktı. "Kıbrıs adasına seslenmek istiyorum" diyen Erdoğan, şunları söyledi: "Artık adil ve kapsamlı bir çözüm bulma zamanı gelmiştir. Kıbrıs Rumlarının Türkiye'nin gücünden çekindikleri, anlaşma olsa bile Türkiye'nin taahhütlerini yerine getirmeyeceği gibi kaygıları mesnetsiz. Türkiye'nin dostluğu sağlamdır. Rum halkına, adım atmaları ve Kıbrıslı Türk ortaklarıyla kucaklaşarak geleceğe bakma çağrısı yapıyoruz. Akdeniz'de, Ege'de barış dilini oluşturalım" Papandreu da benzer sıcak mesajlar verdi. Papandreu, iki ülke hükümetlerinin, ilişkilerin gelişmesi için güçlü bir iradeye sahip olduğunu söyledi. Papandreu, şunları söyledi: "Türk-Yunan ilişkilerindeki hava olumlu, ılımlı, sıcaktı. Geçmişin sorunlarını artık geride bırakmanın zamanı gelmiştir. Gerçekten ciddi adımlar attık. Geçmişe bağlı kalmanın faydası yok. Biz geçmişin sorunlarını büyük bir içtenlikle konuşabiliriz. Belki de terminolojilerin de değiştirilmesi gerekir. Ben de Kıbrıslı Türklere şu mesajı vermek istiyorum. Biz Kıbrıs'taki iki halkın birlikte barış ve huzur içinde yaşamasını istiyoruz. AB'ye üyelik sürecinde, Kıbrıslı Türklerin de ne kadar bu süreç içinde yer almak istediklerini biliyorum. Bizler iki ülke olarak Kıbrıs sorunun çözümü için yeni girişimlerde bulunacağız, tarafları cesaretlendireceğiz. Temmuz'da yeniden biraraya gelme kararı aldık. Erdoğan ile ilişkilerimiz mükemmel düzeyde. Ben onu kardeşim ilan ediyorum. Erdoğan bizim için dobra, samimi, iyi bir insandır." Papandreu, Erzurum'dan ayrılmadan önce 3. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmayı hatırlatarak, "Halkımın kaygılarını söylemek zorundaydım" diye konuştu.