Ziyaretin en önemli sonuçlarından biri Türkiye ile Rusya'nın vizeyi karşılıklı olarak kaldırmak için bir çalışma başlatmaya karar vermeleri oldu. Teklif kimden geldi?
ERDOĞAN: Vizenin kaldırılmasına Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dimitri Medvedev de, Başbakan Vladimir Putin de olumlu yaklaştılar. 'Çalışma başlatalım' dediler. Gerçekten de hemen çalışmayı başlattılar. Zaten gündemimizdeydi. İşadamlarımız beklenti içinde. Turizm, uluslararası nakliyat gibi sektörlerde vizeden dolayı sıkıntılar var. Mayıs veya haziranda Medvedev'in Türkiye ziyareti söz konusu. Medvedev'le "Stratejik İşbirliği Toplantısı" nı İstanbul'da yapmayı planlıyoruz. O tarihlerde Türk-Rus İş Konseyi'ni toplamayı da teklif ettik, "O toplantıları vizeyle taçlandıralım" diye teklifte bulunduk.
TURİZME KATKI OLACAK
Vizenin kaldırılmasını biz teklif ettik. İnanıyorum ki çok önemli neticeler doğuracak. Vatandaşlarımızın, girişimcilerimizin sıkıntılarını giderecek. Rahatlama sağlayacak. Turizm alanında her iki tarafa da katkı yapacak.
Rusya Başbakanı Putin, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sürecinin Yukarı Karabağ sorununun çözümüne bağlanmasına sıcak bakmıyor, ikisinin ayrı götürülmesi görüşünü savunuyor. Bu da Türkiye ile Rusya'nın bu konuda farklı düşündükleri sonucunu vermiyor mu?
ERDOĞAN: Ne kadar ayrı yürütmeye kalkarsak kalkalım görünmeyen, perde arkasında birbiriyle bağlantısı var. Türkiye- Ermenistan kapılarının kapanması Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sıkıntıyla başladı. Yasayla gelen yasayla gider meselesi var ya... Burada da böyle bir adımın atılması için barış sağlanması gerekir. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sıkıntı giderilsin... Karabağ işgali kalksın... Türkiye-Ermenistan konusu rahat hallolacak. Ermenistan iyiniyetli ise öncelikle reyonlardan çekilmekle işe başlayıversin. 7 reyondan çekildiği anda olumlu gelişmeler olur. Bizim için atılacak adım belli. Önümüzde kapılar var. Bazı riskler aldık. Kargo uçuşlarını, Erivan- İstanbul seferlerini biz başlattık. Hava kapısını açtık ama kara kapısını açmak farklı. Türkiye'de şu anda çok ciddi sayıda vatandaş olmayan Ermeni var. Rusya inisiyatif almalı. Medvedev ve Putin'le açık şekilde konuştum. Minsk Üçlüsü içerisinde Ermenistan üzerinde birinci derece etkili olan Rusya, ikinci ABD, üçüncü Fransa'dır. Rusya güçbirliği yapacak olursa çok daha seri netice alınır. Bu konuda Rusya gevşek davranırlarsa netice almak zorlaşır.
Türkiye-Rusya ilişkilerini daha da geliştirmek için Hükümetlerarası Üst Düzey İşbirliği Konseyi modeli önermiştiniz. Gelişmeler bu yönde mi ilerliyor?
ERDOĞAN: Rusya ile ilişkilere önce "Hükümetlerarası güçbirliği" adını koyduk. Hükümetlerarası ilişkiye geçtik. Şimdi de "Stratejik işbirliği" aşamasındayız. Medvedev'in ziyareti sırasında "Stratejik İşbirliği Anlaşması" imzalamayı bekliyoruz. Suriye ve Irak'la olduğu gibi. Rusya, daha önce böyle bir anlaşmayı Almanya ve Fransa ile yaptı. Ayrıca Almanya ile Fransa arasında da yapıldı. Şimdi Türkiye ile yapacak.
MAVİ AKIM'A DÜZELTME
Türkiye ile Rusya arasındaki işbirliğinin en güçlü olduğu alanlarının başında enerji geliyor. Burada ne gelişme oldu?
ERDOĞAN: Enerji olayı birçok şeyin kaderini değiştirecek. Mevcut projeleri, özellikle de Samsun-Ceyhan ham petrol boru hattını bizim süratle hayata geçirmemiz gerekir.
Mavi Akım'daki formül aleyhimizeydi. Ruslar düzeltmeye yanaşıyorlar mı?
ERDOĞAN: Evet, formülasyon aleyhimizeydi. Rusya tarafını zorladık, bir ölçüde düzelttiler. Ayrıca "10 Kasım'a kadar yeni bir değerlendirme yaparız" diyorlar. Doğalgaz anlaşması konusunda yeni bir anlaşma yapılabilir. Şu anda ortalamayı yakalar havada görünüyor. Süreç içinde konuşmaya açıklar. Bir iyiniyet sözkonusu. İki ülke arasındaki sorunlara iyi niyetle yaklaştıklarını beyaz et alımı konusunda gördük. Önemli gelişmeler var. Türkiye'de 17 tesisi incelediler, 6'sını uygun gördüler. 500 bin tona kadar beyaz et alabileceklerini söylüyorlar. Bizim şu an için verebileceğimizin azamisidir bu. Bizim üretimiz 1.5 milyon ton civarında. Gerisi iç piyasada tüketiliyor.