Hıncal Abi (Uluç); Gaziantepspor- Galatasaray maçında sahte bilet yüzünden çıkan olaylarla ilgili, "Sahte bilet çetesinden söz eden yok. Gaziantep Cumhuriyet Savcılığı bilet kalpazanlarının peşine düştü mü acaba?" diye sormuş.
Evet, Nasrettin Hoca fıkrasında olduğu gibi hırsızın hiç mi suçu yok?
Var elbette ama Hıncal Abi yazısında, karaborsadan aldıkları sahte biletlerle stada girmeye çalışıp izdihama neden olanları masum ilan etmiş.
Karaborsa bilet almanın, hırsızdan bilet almaktan bir farkı yok!
Karaborsacıdan bilet alanın, "Benim bilet niye sahte? Stada girmem lazım" demeye de hakkı yok!
Önceki gün ayrıntılı yazmıştım; Galatasaray ve Gaziantepspor'un çıkan olaylar yüzünden ceza almaları gerekiyor!
Dünyanın birçok yerinde bu tip izdihamlar yüzünden binlerce insan öldü. Ölüm olayı yaşanmadığı için, yaşananlar unutulmamalı! O gün büyük bir faciadan kıl payı dönüldü. Sahte bilet alan 200- 300 kişilik bir Galatasaraylı grup, yüzlerce insanın hayatını tehdit etti. Ama bunları yazmak, Hıncal Abi'ye göre Fenerbahçe'nin tapulu medyasının tezgah kurmasıymış. Şampiyonluk maçını seyircisiz oynatmak için ray döşeniyormuş!
GERÇEK ADALET!
Önce şu soruyu soralım: Galatasaray yönetimi uyuyor mu? Fenerbahçe yönetimi, deplasmandaki Viktoria Plzen maçı için UEFA'ya sahte bilet uyarısında bulunmuştu. Kendi taraftarını ihbar etmişti! Bu uyarıya rağmen Fenerbahçe, UEFA Disiplin Kurulu'na sevk edildi.
Hıncal Abi; o ray, gerçek adalet için döşeniyor! Galatasaray'ın şampiyonluğu garanti zaten. Burada daha önemli bir sorun var. Eğer adalet varsa, tribün terörüyle gerçekten mücadele edilecekse; Galatasaray ve Gaziantepspor, bir değil daha çok maç ceza almalı. O gün Gaziantep'te; geçen sene Şükrü Saraçoğlu'nda yaşananlardan daha büyük bir tehlike yaşandı!