Dipnot'ta, Nazım Hikmet'in Rusya'da 52 yıl önce evlat edindiği Cengiz Fecerov'un anılarını konu alan güzel bir yazı yayınlandı.
Yazıyı Dipnot'tan okursunuz; o yazıda beni en çok etkileyen şu bölüm oldu:
"Nazım Hikmet, suyla kendisine yapılan işkencelerden dolayı sudan nefret ederdi. Bir gün bile yıkandığını görmedim. Bu sebeple Galina ile sürekli kavga ederlerdi. Galina çok güzel ve iyi kalpli bir kadındı. Galina, Nazım Amca'yı salatalık losyonuyla siler, temizlerdi."
Bir insan sudan, yıkanmama pahasına nefret eder mi? Ya da şöyle sormak lazım; insanı sudan nefret ettirecek kadar acımasız işkence olabilir mi? Oluyormuş demek ki.
(Ayrıca bkz. CIA'in ıslak havlulu işkence yöntemi)
Nazım Hikmet, kim bilir ne işkencelerden geçti?