Bilgi Üniversitesi'nde bitirme tezi olarak kampüs stüdyosunda porno film çeken D.Ö. (26) ile arkadaşı E.Ş.U. için (25) 'ahlaka mugayir (aykırı)' porno film çekip oynattıkları gerekçesiyle, müstehcenlik suçundan 1 yıldan 4 yıla kadar hapis istenmiş.
'Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun dava için hazırladığı raporda da, tezin 'müstehcen' olduğu belirtilmiş.
Yahu porno zaten müstehcendir. Müstehcen olmayan porno mu var?
Tamam, "Üniversitede porno mu çekilir?" deyip kızanları anlarım. Sonuçta bundan rahatsız olanlar da olacaktır. Ancak meseleye bilimsel bir çalışma olarak baktığınızda (ki bakmak zorundayız, dava açıldı!) işin rengi değişiyor.
Sonuçta D.Ö. ve E.Ş.U.'nun yaptıkları teknik anlamda akademik bir çalışma, bir tez.
Üstelik öğretmenlerinden izin alarak bu tezi hazırladılar. Tabii izin veren öğretim görevlileri de ayvayı yedi, üniversiteden atıldılar.
Bu noktada Bilgi Üniversitesi'nin akademik özgürlük sınırını da öğrenmiş olduk!
Üniversiteden atılan Prof. Dr. İhsan Derman'ın daha önce yaptığı şu açıklama aslında her şeyi özetliyor:
"Ben ahlak polisi değilim. Öğrenciye ana konuyu belirlediğinde telkinlerde bulundum. Zor bir konu olduğunu ve zorlanabileceğini belirttim. Fakat 'yaparım' dedikten sonra her öğrencime davrandığım gibi davrandım. Sonuçta biz projelerin, videoların içeriğine karışmıyoruz. Bu videoları teknik olarak değerlendiriyoruz. Verdiğim not da teknik yeterlilik ile ilgili. Porno projesi olması benim değerlendirmemi değiştirmedi."
SINIRLARI ZORLARSAN...
Neymiş?
Söz konusu tez, bilimsel bir çalışmaymış. Porno bile olsa!
Şimdi bu bilimsel çalışma için 1 ila 4 yıl arası hapis isteniyor.
D.Ö.'nün daha önce Tempo dergisine yaptığı açıklamayı da okuyalım:
"Öyle bir şey yapayım ki, senelerdir kafamıza sokulan akademik özgürlüğün sınırlarını göreyim istedim. Çünkü üniversite demek, kullanılamayan müthiş bir özgürlük alanı demek. Burada kimseye zarar vermiyorsan, her şey akademik koruma içindedir. Sınırların nereye dayanacağını merak ettim; hem beni, hem ekibi, hem hocaları, hem üniversiteyi, hem de özgürlüğün limitlerini zorlayacak olanın da porno olduğuna karar verdim."
D.Ö. de böylece Türkiye'de limitleri zorlamanın ne anlama geldiğini öğrenmiş oldu!
D.Ö. ve E.Ş.U. tüm bu yaşadıklarının bir öyküsünü yazıp Hollywood'da bir yapım şirketine yollasalar, müthiş bir komedi filmi çekilir!
Hele bir de öğrenciler cezaevine girerlerse, o film Oscar'a aday gösterilir!