Bu lafı hayvancılıkla uğraşan kayınpederimden çok duyardım... Tabii, Vatan Gazetesi'nden Zafer Taşdemir'e konuşan Kırmızı Et Üreticileri Başkanı Bülent Tunç'un aynı iddiada bulunması çok daha önemli.
Vatan, Tunç'un çarpıcı açıklamalarını birinci sayfadan anonslamamış ama yaklaşan Kurban Bayramı'nı da hesaba katarsak, önümüzdeki günlerin gündemi bence bu açıklama.
Daha önce "Ete şırıngayla su basıyorlar ve gramajını yüzde 30'a kadar artırıyorlar" çıkışıyla da gündeme gelen Tunç, şimdi ise bazı vakıf ve derneklerin bağışlanan kurban etini yoksullara dağıtmak yerine et üreticilerine ucuza sattıklarını söylüyor!

FAKİRE Mİ GİDİYOR?
Vay vay vay... Kamuoyu yıllardır kurban derisindeki yolsuzluğa kafayı takmışken, vurgunun büyüğü etlerin fabrikalara satılmasıymış meğer!
Tunç'un konuştuğu bazı vakıf yetkilileri, etleri saklayacak yeterli soğuk hava depoları olmadığı için fabrikalara sattıklarını söylüyormuş.
Çok doğru; bu etlerin saklanması için büyük tesisler lazım. Etlerin tek tek fakirlere dağıtılması ise daha büyük bir organizasyon gerektiriyor.
Peki, etlerin satışından kazanılan para nereye gidiyor? Paraların fakirlere dağıtıldığını umut ediyoruz sadece! Acaba, bu işi dürüst yapan vakıfların sayısı kaçtır?
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan Dr. Hüseyin Kayapınar da eğer etleri saklayacak yer yoksa etin satılıp paranın fakire verilmesinin caiz olduğunu açıklamış. En kötü ihtimalle yapılması gereken bu ama bunun kontrolü, denetlemesi yok...
SMS ve makbuz karşılığı Kurban vecibesi yerine getirilirse olacağı da bu. SMS ile de olsa hayır hayırdır ama elden dağıtmaya benzemiyor bu iş. Bir şekilde işe hile karışıyor işte! Devletin acilen bu işi de denetlemesi gerekiyor.
Vatandaşa tavsiyem ise elden dağıtın, etinizin fakir fukaranın mutfağına girdiğinden emin olun.