Seyit Onbaşı'nın hikayesi tarihte şöyle geçiyor: Düşman donanması Kilitbahir'i top yağmuruna tutar. Seyit Onbaşı'nın tabyasına top mermisi isabet eder birçok Türk asker ölür. Top mermisini taşıyan mekanizma, vinç vs. hasar almıştır. 275 kiloluk bir top mermisini namluya sokup ateşlemek için 6-7 kişi gerekmektedir. Ancak geriye sadece üç kişi kalmıştır ve biri yardım çağırmaya gitmiştir.
Seyit Onbaşı bu durumu kabullenemez ve insanüstü bir gayretle sırtlar 275 kiloluk mermiyi. Üç kere yapar bu işi ve Ocean zırhlısını vurmayı başarır.
Bu mucize 'Çanakkale 1915' filminde ise aynen şöyle anlatıldı: Seyit Onbaşı sırtlıyor mermiyi ama onu izleyen en az 10 asker var. Sanki tribünden Naim Süleymanoğlu'nun halter kaldırmasını izliyorlar! Hepsi bakıyor, Seyit Onbaşı da mermileri ağzından burnundan kanlar aka aka taşıyor. O an izleyici olarak "Yahu beraber taşısalar ya, herkes bi ucundan tutsa" diyorsunuz.
İşte çömez yönetmen olmak böyle bir şey. O destansı hikaye komediye çevrilmiş. İzlerken gülenler de oldu tabii!