Ergenekon davasının en cengaver savunucuları bile Ahmet Şık ve kitabına yapılanlardan rahatsız. İktidar partisinden önemli bakanlar bu olayı kınıyor... Basın bile tek cephe olmuş, yaşanılanları en sert dilde eleştiriyor. 'İmamın Ordusu'nun daha kitap bile değilken görüldüğü ilk yerde taslağının imha edilmesine kimse akıl sır erdiremiyor...
Halbuki günümüz teknolojisinde bir kitabın tamamen yasaklanması imkansız. Mutlaka bir yerden çıkacak ve rekor kıracak.
PR'I EN İYİ YAPILAN KİTAP
Çünkü daha taslak aşamasındayken imha edilmesi 'İmamın Ordusu'nu, tüm zamanların PR'ı en iyi yapılmış kitabı yaptı.
Acaba bu anlamsızlığın arkasındaki gerekçe ne olabilir?
Zaten yoğun olan Türkiye gündemi artık çıldırma noktasına geldi.
ODA TV baskını, Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanması, İklim Bayraktar vakası, CHP'de ikinci taciz iddiaları, Ortadoğu'daki isyanların Türkiye'ye yansımaları, Japonya depreminin özelinde Türkiye'deki nükleer santraller, Libya'dan işçilerin kaçırılması, Libya ablukasına destek, TÜSİ-
AD'ın anayasa taslağı, türbanlı milletvekili tartışması, İbrahim Tatlıses'e saldırı, BDP'nin sivil itaatsizliği vs...
Bunlar ilk aklıma gelenler...
Bizim bu son 1,5 aydaki gündem yoğunluğunu, İsviçre herhalde 5 yılda yaşamamıştır.
Gündem o kadar yoğun ki, köşe yazıları daha basılmadan bayatlıyor. Şimdi ise gündemimiz 'İmamın Ordusu' kitabı...
Peki, seçim atmosferine ne zaman gireceğiz? Belki de hiç girmeyeceğiz!
Ya da şöyle sorayım; haritada Japonya'nın yerini bulmayan, Orhan Pamuk'u tanımayan, geçim derdine düşmüş sokaktaki vatandaş için Ahmet Şık'ın kitabının imha edilmesi ne kadar önemli?