Başlık, internette ilgiyle takip edilen Sporingen adlı blog'un yeni başlattığı kampanyaya ait... Kampanyanın manifestosu ise şöyle: "Yok, her hafta her hafta Messi izlemek, insanı ülke futbolundan soğutuyor, halı sahalara gitmesini engelliyor, PS oynamasının önünü tıkıyor... Kafayla atıyor, çalımla gidiyor atıyor, uzaktan plase yapıyor... Sen Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı seyret sonra gel bu adamı seyret... İlk talebim: İspanya Futbol Federasyonu'ndan rica ediyorum, Barcelona maçlarını pazar 22.00'ye koymasınlar, bütün hafta sonu maç izleyip finali Barcelona ile yapınca, bütün hafta sonunun boş geçtiği hissine kapılıyor insan... Onlar yapmayacaksa en azından NTV şifre koysun maçlara... Yazık günah, Selçuk, Sabri, İbrahim Üzülmez ile bu adamın meslektaş olması... Birbirleriyle karşılıklı oynama ihtimali bile üzüntü verici..." Son Zaragoza-Barcelona maçında her zamanki gibi harikalar yaratıp, üç gol atan (ikinci gol neydi öyle!) Messi için İspanyol basınında, "Bu çocuk, başka gezegenden" başlığını atan bile oldu. Zaragoza'nın oyuncusu Ander, maç sonunda mikrofonlara "Messi belki de insan değil!" dedi. Zaragoza'nın teknik direktörü Gay ise, "Maradona'yı tekrardan görmüş gibi oldum ama çok daha hızlı ve yenilikçi bir şekilde" dedi. Yani Selçuk, Sabri ve İbrahim'in suçu yok. Çünkü Messi hakikaten başka bir gezegenden gelmiş bir futbol sihirbazı... Sabri'nin suçu yok ama bizim günahımız ne! Sporingen çok haklı bir kampanya başlatmış... Süper Lig'teki sefil futbolu izledikten sonra La Liga maçlarına takılmak insanın içini acıtıyor... Eğer Süper Lig'teki karşılaşmalara 'futbol' diyorsak, La Liga'ya ne diyeceğiz? Ben Digitürk'ün yerinde olsam maç yayınlarını durdurur, Süper Lig takımlarına tazminat davası açardım. Bu rezil futbola her yıl 321 milyon dolar vermek insanlık suçu! Abartmıyorum... Bizde futbola, Fransa ve Hollanda'dan daha çok para harcanıyor. Futbolcular asgari ücretten vergi veriyor ama oynanan futbol berbat! Bu sistem baştan aşağı değişmeli. "UEFA kriterleri uygulansın" diyeceğim ama Platini'den ses seda yok. Galiba bizimkiler onu da kafaladı! Hadi oldu olacak kurtuluş reçetesini de açıklayayım... Futbol Federasyonu, futbol cahili yöneticileri sınava soksun. Hepsine Football Manager oynatsın. Yöneticilerin karşılarına da internet kafelerden topladıkları liseli çocukları koysunlar. Kim başarılı olursa, 'yöneticilik yapabilir' sertifikası alsın. İddia ediyorum; Football Manager hastası bir çocuğu Beşiktaş'ın başına getirin; Vincente Del Bosque'yü sözleşmesini okumadan kovmaz, takımını 8 milyon Euro zarara sokmaz. Vallahi ben NTV yöneticilerinin yerinde olsam bastırırım parayı, İngiltere Premier Lig'in yayın haklarını da alıp, NTVSPOR'u şifreli yaparım. Çünkü Süper Lig'i özetlerden takip eden ama Avrupa liglerindeki maçları kaçırmayan gerçek futbol tutkunu çok insan var...