"Barselona takımı Diyarbakır'da çiçeklerle karşılandı..." "Messi, Diyarbakırlı çocuklara imzalı forma dağıttı..." "Messi, çiğ köfteye bayıldı..." "Maçı izlemeye gelen İspanya kralı ve dünyaca ünlü futbol yazarlarına Diyarbakır'da şehir turu attırıldı..." Bu haber spotları, herhalde rahmetli Gaffar Okan'ın Diyarbakırspor ve futbolla Güneydoğu'da barış havası estirme projesinin rüya finali olurdu... Ne yazık ki, bu rüyanın gerçekleşmesi ütopya gibi duruyor. Diyarbakırspor'un önceki gün İstanbul'da oynadığı maçta da olayların çıkması, bence bu işin bir provakasyon olduğunun kesin kanıtı. Çünkü hiçbir takımın taraftarı üst üste iki maçta bu kadar saçmalayamaz. Şimdi "PKK'ya inat Diyarbakırspor küme düşürülmesin" demek de fayda etmez... Seneye aynı provakatörlerin sahneye çıkmayacağını kim garanti edebilir ki! Yaşanan olaylardan çıkarılması gereken asıl ana fikir ise şu olmalı: Diyarbakır'ın devlet desteğiyle Süper Lig'e çıkarılması ne kadar iyi niyetli bir proje olsa da futbola siyasetin karışması hiçbir zaman olumlu sonuç vermez.