Geçtiğimiz hafta Art Travel'in davetlisi olarak Grand Palais'de düzenlenen 27. Antika Bienali için Paris'teydim. Dünyanın önde gelen antika evlerinin, sanat galerilerinin ve en prestijli mücevher markalarının gövde gösterisine şahit olmak insanı derinden sarsıyor.
İtiraf ediyorum; gördüğüm her antikayı almak ve tüm gerdanlıkları çalmak istedim. Çılgın bir ortam.
Chanel'in art deco yüzüğünü parmaklarımda hayal ettim.
Graff'ın 10 milyon dolar değerindeki gerdanlığını boynumda hayal etmeye dahi korktum.
En akılda kalıcı sunum Christian Dior'a aitti. Minyatür couture elbiselerle yapılan sunum epey çarpıcıydı. Tüm bu ihtişamın üstüne bir de Yasemin Pirinçcioğlu'nun insana keyif veren, her cümlesinden bir kitap yazılacak sohbetini de eklediğinizde, geçirdiğim iki günün ne kadar güzel olduğunu tahmin edebilirsiniz. Art Travel'in sanat içerikli seyahat programlarına mutlaka göz atın derim.