Onu seviyoruz, televizyonda gördük mü, radyoda duyduk mu 'Düm Tek Tek' ediyoruz. Yırtık jeanine, kıvrak danslarına, makyajı az yüzüne bayılıyoruz... Eh kendisi bu yılın 'Eurovision hadisesi' olunca da onsuz bir gün bile geçiremiyoruz. Her sabah gazetelerde haberi, her akşam televizyonda bir hadisesi var! Hadise 'Beyaz Şov'da, Hadise 'İbo Şov'da, Hadise Ankara bilmemne barda, Hadise yurdumun en seksi kadını yarışmasında... Hal böyleyken insan düşünmeden edemiyor. Hadise'nin şu anda etinden sütünden mi yararlanılıyor acaba? Her işe gönderilip Eurovision rüzgarından mı nemalanılıyor? Her davet edilen yere gitmek, durmadan röportajlar vermek ne kadar doğru? Eurovision'a hazırlanmaya zaman kalıyor mu? Kalıyorsa da bu Hadise'nin kariyeri açısından yerinde mi? Hani şu yüz eskitme durumları. Düşünüyorum, taşınıyorum sonra Hadise'nin menajeri Süheyl Atay'ı arıyorum. "Aloo Süheyl Bey..." Ben soruyorum, o samimiyetle cevap veriyor. Bu tip eleştiriler aldıklarını, eleştirileri dinlediklerini ama diyelim 'İbo Şov' ve 'Beyaz Şov'a arka arkaya çıkmanın bir vefa borcu olduğunu. Bundan sonra yarışmaya kadar televizyon programlarına çıkmayacaklarını söylüyor ve ekliyor: "Hadise tabii ki her yerde olmamalı ama bir yerde kimseyi kırmadığından dolayı bu kadar çok seviliyor." Haklı olabilir ama gönül ister ki; Hadise'nin hadisesi uzun sürsün değil mi? Bu arada iki gündür Muammer Ketenci Hadise'nin Eurovision kıyafetini hazırladığını söylüyordu ya... Hani hiç kumaşsız tamamen aksesuarlardan oluşan bir kıyafet... Onu da Süheyl Atay'a sordum; "Kesinlikle doğru değil" dedi. Henüz klipte ve fotoğraf çekimlerinde Hadise'nin ne giyeceği belli değilmiş. Klip, Metin Arolat tarafından ay sonunda çekilecekmiş. Fotoğraflar da en kısa zamanda Nihat Odabaşı tarafından... Bu arada Hadise bugün Malta'ya uçuyormuş. Cumartesi gecesi Malta'nın Eurovision finallerine canlı canlı konuk olacakmış. Atay son olarak "Moskovayı uçuracağız" diyor. Eh o zaman hep beraber 'Düm Tek Tek...'