* Aslında bu bölümde gırgır yapıyoruz ama bugün içimden çok da gelmiyor doğrusu. Bir büyük acı var, bir büyük hata var, bir büyük ihmal var... Bildiğiniz gibi sanatçı Burhan Şeşen'in 26 yaşındaki güzeller güzeli oğlu Serhan, ateşle gittiği hastaneden bir daha evine dönemedi. Yanlış teşhis deniyor. Ne söylesek eksik kalıyor, ateş düştüğü yeri yakıyor. Şeşen ailesinin başı sağ olsun... En kısa zamanda her şey açıklığa kavuşsun.
* Şimdi dönelim 'Yapılacaklar- Yapılmayacaklar' listemize... Bayram tatiline gidenlerin arkasından su dökülecek ve bayramda İstanbul'un tadı çıkarılacak. Aile saadetinden geri kalınmayacak. Tabii artık el öpüp harçlık alma yaşı çoktan geçti... Bu kafadan çıkarılmayacak; amcaya, dayıya sulanılmayacak.
* Cem Yılmaz'ın izniyle A.R.O.G. tartışmaları başlayacak. Resmen halk ikiye bölünecek (bölünmezse şaşarım). Herkes onu konuşacak, umarım Cem Yılmaz sessiz kalacak.
* A.R.O.G.'un havasına girmişken Kanyon'daki A.R.O.G. sergisi gezilecek.
* Gripten herkes kırılırken, 'Bana bir şey olmaz' denmeyecek... Sıkı giyinilecek, vitamin alınacak, herkes şapur şupur öpülmeyecek.
* Hastalıktan söz açılmışken; stres nedeniyle sol kürek kemiğindeki sinirleri sıkışan, tansiyonu yükselen ve doktorunun acil dinlenme önerdiği Hıncalım'a acil şifalar dilenecek. Haftaya yazıları dört gözle beklenecek.
* Burcu Esmersoy'un İtalyan eski kocasının muhteşem açıklamalarından sonra şu kafaya sokulacak: Bu erkeklerin yerlisi, yabancısı yok! Karakter bozuk oldu mu hepsi aynı.