Kızlar, size bir iyi bir de kötü haberim var! Önce iyi haber: Erkeklerin ağzından baklayı çıkarttım. Kötü haberse: Duyduklarımdan pek memnun olmadım. Şu hayatta iş, hep biz kadınlara mı düşecek yani! Geçen gece 50'sini devirmiş bir grup abiyle aynı masadaydım. Gırgır şamata derken konu erkeklerin eşlerini 20 yıl, 30 yıl sonra terk etmelerine geldi. Öncelikle kağıt kalem çıkaralım ve şunu bir kenara yazalım: Eşlerini terk etmeseler de, ille de aldatıyorlar. Aldatmayanlar da tesis ya da cesaret bulamadığından yapamıyor.
EŞİ TERK ETMEK YOK
Ha tabii canım, istisnalar kaideyi bozmaz! Sizin kocanız asla öyle şey yapmaz! Ben diğer kocalardan bahsediyorum. Dediler ki; "Ayşe, sen erkeklerin eşlerini bırakıp genç kadınlara gitmesiyle ilgili ne düşünüyorsun?" Dürüst olmak gerekirse ben 50'yi geçmiş ve uzun yıllar evli kalmış erkeklerin bu haltı yemelerinin altında yatan ilk nedenin "Aman ölüyorum, yaşlanıyorum, yaşadığımı hissetmeliyim" korkusunun olduğunu düşünüyorum.
HÂLÂ BEĞENİLİYORUM!
Genç kadın demek, gençlik demek! Erkek olduklarını hatırlamak istiyorlar 'hâlâ beğeniliyorum' hissini yaşamak için yanıp tutuşuyorlar. Yaş geçmiş, iş bitmemiş demek istiyorlar! İlle de gizli ya da aleni başka kadınlarla olmak istiyorlar. Bu görüşüm masada onaylandı mı? Hiç onaylanmaz mı! Bayıldılar. (Bu arada genç kadınlara öyle paralar kaptırıyorlar ki bu da ayrı bir yazı konusu) Gelelim şu bakla kısmına... Pekiii bu abilerin bazıları 'karılarını aldatsalar da neden terk edemiyorlar' dersiniz? Sordum, cevapladılar. Cevap basit: Karılarıyla arkadaşlarsa, gerçekten karıları yanlarındaysa asla vazgeçemiyorlar. Dışarıda başka işler çevirseler de evlerine dönmeden yapamıyorlar!
EGOSUNU ŞİŞİRECEKSİN
Hani kadınların imzayı basınca, çoluğu çocuğu yapınca, aradan onca yıl geçince işi garantiledik zannetme ve kocayı boşlama durumu var ya... Tamam kızmayın canım! Siz yapmıyorsunuz ama yapan kadınlar var ya... Diyorlar ki "Karım bana vakit ayırsa, benimle ilgilense, benimle hayatı paylaşsa ben karımı asla terk etmem." İyi de kardeşim siz öyle kadınları da aldatıyorsunuz. Cevap: "Evet ama yine de evimize dönüyoruz." Canlarım benim, ne zarifsiniz! Neyse efendim, özetle şunu istiyor beyler: Eşiniz "Hadi gidiyoruz" deyince dırdır etmeden süslenip yanında gideceksiniz. Ona kendini her zaman iyi hissettireceksiniz. Egosunu şişireceksiniz. "Senden müthiş erkek yok" diyeceksiniz. Ve yüzünüzden gülücüğü eksik etmeyeceksiniz. Sonunda yine aldatılabilirsiniz ama "kocam olmadan asla" diyorsanız, ya bu deveyi güdeceksiniz ya da bu diyardan gideceksiniz. Amma mesai yahu! Ooof! Off! Ben evlenmiyorum!