Ah şu erkekler... Değişmeyen, dünyanın her köşesinde aynı erkekler! Yanardöner aynı saçma hareketler... Buradaki arkadaşım Meyhayat Kermen! N'apıyor bu Meyhayat? Çok eğlenceli bir iş! Hollywood ünlülerinin fotoğraflarını retouchlıyor. Yani fotoşopluyor. Vogue gibi dergilerin kapaklarının, reklam filmlerinin, ünlü markaların yüzlerinin bütün fotoğrafları onun elinden geçiyor. Buradan etine dolgun, kendinden az memnun Türk kadınlarına sesleniyorum: Hepiniz çok güzelsiniz çünkü gerçeksiniz!
GERÇEK DEĞİLLER!
Bu Hollywood fıstıkları yalan! Selülitlerinizle, kırışıklıklarınızla, göbeğinizle, saçlarınızla barışın gari. Misal umutsuz ev kadını Teri Hatcher'ın fotoşop öncesi gözaltlarını, sarkık kollarını ve perişan saçlarını görmenizi isterim. Ben gördüm bir 'Ohh!' çektim. Bu kadınlar gerçek olamaz diyordum, değillermiş. Mey'den daha geniş bilgileri bir manimiz olmazsa sonra çiziktireceğim. Şimdi iki kadının New York sokaklarında dertleşmesine gelelim. Mey iki senedir kimseyle çıkmıyor. Yeminli! Ben zaten kaçmışım buralara... Söylesenize nedir bu erkeklerin niyeti? Bu kadar şapşal olunabilir mi? Şu erkek milleti beş bin yıldır kadınları öğrenemedi. Çözemedi demiyorum ben de bizi çözemiyorum. Öğrenemedi!
HİSLERİ KUVVETLİDİR
1. Bir kadının aklını asla küçümsemeyeceksin.
2. Beni nasılsa bir kere affetti bir daha affeder zannedip boşuna havaya girmeyeceksin.
3. Kadın güçlüdür! Bunu kulağına küpe edeceksin.
4. Bir kadının arkasından gizli iş yapmayacak, dolaplar çevirmeyeceksin.
Çünkü kadın hisseder, anında duruma uyanır, isterse uzaya gitsin bir kadını kandırmak zor zanaattır! Bir arkadaşımızın başına gelenlerden sonra düşünmeden edemiyorum. Yani madem bir halt edeceksiniz bari bir kadın arkadaşınıza danışın da detaylarda kafayı duvara toslamayın! Sonra ağlasanız, yalvarsanız da ne fayda? Dedim ya uzaya bile gitsek dümeni hissederiz anlasanıza... Biraz akıllansanıza...